Türkiye- İsrail ilişkileri DİM TV’nin gündemindeydi

DİM TV ekranlarında dünya gündemininin masaya yatırıldığı Parametre’de bu hafta, Türkiye- İsrail ilişkilerinin önemi, İsrail Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretinin ne anlama geldiği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Herzog’un görüşmesinde öne çıkan enerji işbirliğinin neyi vaad ettiği konuları üzerinde duruldu.

‘PUTİN’İN BU YAKLAŞIMI İLE SONU ÇIKMAZ’

Bir tartışma ortamında diplomatik çözümler bulmanın güzel adımlar olduğunu ancak sonuç çıkmayacağını belirten Dr. Remzi Çetin şunları söyledi:

“Sadece Ukrayna için söylemiyorum, herhangi bir devletin de toprağı işgal edildiğinde kabul etmeyecektir. Putin çok zorlu bir yönden girdi. Bu aynı zamanda bir vicdansızlık. Bu kıstaslar sağlanmadıkça isterseniz Antalya dahil herhangibir noktada yüz bin defa toplanın sonuç çıkmaz. Ancak Türkiye Dışişleri Bakanlığı, özellikle son dönemde çok takdir edilesi bir çaba gösteriyor. Sadece Ukrayna için değil, Körfez’den İsrail’e, Ermenistan’dan Yunanistan’a kadar müthiş bir enerji var dışişlerinde. Çok yönlü bir politika var.

‘10-12 YIL ÖNCEKİ ORTA DOĞU YOK’

10-12 yıl önceki Orta Doğu yok artık. O zamanın ne İsrail’i ne de Türkiye’si var. Sıcağı sıcağına Suriye iç savaşının sonuçları yok artık. Körfez’den doğan yeni bir Orta Doğu yapılandırması var. Bunun içerisinde Birleşik Arap Emirlikleri’ni unutmayacağız. İsrail ile ilgili Körfez ülkelerinin yumuşamasını unutmayacağız. 2020 yılında Trump’ın desteği ile yapılan İbrahim Anlaşmaları ile bir normalleşme barış evrimselleşmesi yaşandı.

‘TÜRK-İSRAİL SÜRTÜŞMESİ HAMAS’I RAHATSIZ EDECEKTİR'

İsrail ile Türkiye arasındaki bu istişarenin gelişmesi, Filistin davasına da yararlı olacağını düşündükleri için, Filistin yöneticilerinin bundan çok rahatsız olduğunu görmüyoruz. Hasmas bunu kabul etmedi. İran ile Hamas’ın dirsek temasında da olduğunu görüyoruz. Elbette olası bir Türkiye- İsrail yakınlaşması Hamas’ı rahatsız edecektir.

‘EN İNCE AYRINTISINA DÜŞÜNÜLMÜŞ'

Ziyaret, gerçekleşmeden önce o kadar ince detayına kadar düşünülmüş ki hem İsrailli diplomatlar, hem de Ankara’daki İsrail Büyükelçiliği ve İstanbul’daki yetkililer… Sadece İsrail’in kamu diplomasisi ya da siyasi mesajları değil, psikolojik detaylar da çok ince ayrıntıya kadar düşünülmüş. Bu nedenle Nazım Hikmet’in şiirini okuması, Türke konuşulması, tamamen daha önce tasarlanmış bir olay. Zaten iki devlet arasındaki ilişkileri yumuşatılacaksa ve İsrail ile ilgili akıllara kazınan kötü düşünceler değiştirilmek isteniyorsa bu tür ayrıntılar elbette çok önemli.

‘ RUSYA İLE İSRAİL ARASINDA ÇOK TARİHİ VE ÖNEMLİ İLİŞKİLER VAR’

Rusya şu an işgal sürecinde kendi derdine düştü. Bir de Avrupa’da şu an sadece Türkiye Rusya’ya hava sahasını kapatmadı. Dönüp de Türkiye’nin İsrail ile yakınlaşmasını eleştirmeye hakkı yok. Kaldı ki Rusya’nın da İsrail ile ilişkileri çok iyi. Rusya’nın en önemli şehirlerindeki özel işletmeler, iş sermayeleri Yahudi sermayesi olduğunu görüyoruz. İsrail de her zaman Rusya için özel bir devlet olmuştur. İsrail’de bugün Arap ve Yahudi nüfusundan sonra üçüncü büyük nüfusunun Rus olduğunu görüyoruz.” (Gülşah ANAK)