VARSA hata ve yanlışlarını düzeltmek için, onları kırmadan, uyarıp doğruyu, iyi ve güzeli hatırlatıp güzel yaşamalarını sağlaması, dostluk ve yakınlığa engel olan bütün söz ve davranışlardan uzak, haklı ise yanında, haksız ise hakkın yanında bulunarak hakkı teslim etmesini sağlamaktır.
Daima iyiliklerini isteyip bunun için çalışmak, hal ve hatırlarını sormak, hiçbir şekilde ilişkiyi kesmemek demektir.
Kısaca, akrabalık bağlarını korumak diyebileceğimiz bu konu, Allah Teâlâ ve Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) tarafından müminlere emredilmiş, toplumun birlik ve dirliği için üzerinde önemle durulmuştur.
Yüce Allah gerçek iyiliği şöyle bildiriyor:
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı taraflarına çevirmeniz(den ibaret) değildir. Asıl iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgilerine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren, antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır. İşte bunlar, doğru olanlardır. İşte bunlar, Allah'a karşı gelmekten sakınanların ta kendileridir.” (Bakara , 177)
Buna göre, yakınlarını görüp gözetenler iyi insanlardır.
Allah yolunda ne harcayalım, ne yapalım diye Peygamberimize sorulunca, Yüce Rabbimiz bu sorunun cevabını Resulüne şu ayetle bildirmiştir:
“Sana (Allah yolunda) ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki: Maldan harcadığınız şey, ana-baba, yakınlar, yetimler, fakirler ve yolcular için olmalıdır. Şüphesiz Allah yapacağınız her hayrı bilir.” (Bakara 2/215.)
Öyle ise, hayırlı ve Allah yolunda olan insan ana-baba ve akrabalarıyla diğer insanlara yardım eder.
Her Cuma Hutbesinde Aldığımız Nasihat
“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl 16/90.)
Burada, toplumun dimdik ayakta durmasını sağlayacak olan adalet, iyilik ve yardım emredilmekte, zina gibi çirkin işler, kötülükler ve Allah’ın koyduğu sınırları aşmak yasaklanmaktadır. Emredilen yardımın da, akrabalara, yakınlara yapılması gerektiği bildirilmektedir. Adalet ve iyilikten sonra yakınlara yardımın emredilmesi, akrabalık bağlarının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
AKRABALIK BAĞLARINI KORUMAK
Diğer taraftan, insanlık âlemine, Rabbimiz şöyle seslenmektedir:
Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'tan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.” (Nisa 4/1.)
Sadece müminler değil, bütün insanlar, ilk olarak yaratılan Hz. Âdem ve kendisinden bir parça olarak yaratılan eşi Hz. Havva’dan üreyip çoğalmış olduklarından aslı itibariyle bir ve kardeştirler. Bu birliklerini devam ettirmek için başta yakınları olmak üzere birbirlerinin haklarını teslim etmeleri gerekir. Bunu en güzel yerine getirenler ise iman edenlerdir. Zira onlar için:
“Onlar Allah'ın gözetilmesini emrettiği şeyleri gözeten, Rablerinden sakınan ve kötü hesaptan korkan kimselerdir.” (Ra’d 13/21.) buyrulmuştur.
Çünkü inanan insan, ta ezelde, emrine uyup yasaklarından kaçacağı hususunda Allah’a söz vermiştir. Bu sözünde durmayıp akrabalık bağlarını korumayan ve yeryüzünde kargaşaya sebep olanlar için Allah (c.c.) şöyle buyurur:
“Allah'a verdikleri sözü kuvvetle pekiştirdikten sonra bozanlar, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeyleri (akrabalık bağlarını) terk edenler ve yeryüzünde fesat çıkaranlar; işte lânet onlar içindir. Ve kötü yurt (cehennem) onlarındır.” (Ra’d 13/25).
Hz. Aişe (r.anhâ) anlatıyor: "Resülullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Rahim Arş'a asılıdır, der ki: "Kim beni sıla eder (korur)sa Allah da ona sıla etsin. Kim benden koparsa Allah da ondan kopsun." (Buhari, Edeb 13; Müslim" Birr 17, (2555)
İnanan kişi bu laneti ve kötü sonucu hiçbir zaman kabul edemeyeceği gibi, bu duruma düşmemek için elinden gelen gayreti gösterir.
Akrabalık Bağlarını Kesenler
Allah Teâlâ bir ayette şöyle buyurur:
”Geri dönerseniz, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya ve akrabalık bağlarını kesmeye dönmüş olmaz mısınız?” (Muhammed) 47/22.)
Ayet, Allah’a verdiği söze bağlı kalmayanların, İman ve İslam’dan yüz çevirenlerin cahiliye devrinin adetleri olan yağma, talan, akraba arasında çekişme ve kız çocuklarını diri diri toprağa gömme gibi taşkınlıkları yapabileceklerini, yeryüzünde bozgunculuğa sebep olacaklarını haber vermektedir.
Bu ayeti şöyle anlamak da mümkündür: “Demek, idareyi ve hâkimiyeti ele alırsanız hemen yeryüzünde fesat çıkaracak, akrabalık münasebetlerinizi bile parçalayıp keseceksiniz öyle mi?”
Buna göre her hal ve durumda akrabalık bağlarını görüp gözetmek, Allah’ın bu emrini yerine getirmek için en azami dikkat ve özeni göstermek, müminlerin görevidir. Hatta bu görev her Müslüman’ın yerine getirmesi lazım gelen bir farzdır. Bu Farza uymamak büyük günahlardandır. Hiçe sayıp inkâr etmek ise, müminin yapacağı bir iş değildir.
Bu sebeple Rabbimiz bu ayetin ardından şöyle buyurmuştur:
“İşte bunlar, Allah'ın kendilerini lânetlediği, sağır kıldığı ve gözlerini kör ettiği kimselerdir.” (Muhammed 47/23.)
Ana Baba Ve Yakınlara Ne Zaman İtaat Edilmez?
“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesata uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez.” (Tevbe 9/24.)
Buna göre, Allah’a isyan olmayan her yer ve hususta ana-babaya yakınlara itaat etmek, söz ve tavsiyelerini dinlemek gerekir. Ancak, bunun aksi olan yerlerde, ancak Allah’a ve onun resulüne itaat edilir. Doğru ve iyi olanlar yapılır. Yanlış, kötü, çirkin ve yasak olanlar yapılmaz.
Netice olarak:
Yukarıdan beri verilen ayet ve hadislerle, son olarak arz ettiğimiz bu hadisler ışığında diyebiliriz ki:
1. Akrabalık bağlarını korumak, Allah’ın emridir. Bunu yerine getiren bu emre uymuş olur. Allah’ın sevgisini kazanır.
2. Toplumun birliği ve dirliği akrabaların birliğine bağlıdır. Çünkü en geniş aile yakınlardan oluşur. Ailelerin birliği ve dayanışması toplumun düzeni için vazgeçilmez bir unsurdur.
3. Aynı zamanda insanlık görevi yerine getirilmiş olur. Böylece toplumun birliğinin yanında insanların birliği sağlanmış olur. Kavga, kargaşa, anarşi, savaşlar ortadan kalkar. Bütün dünyaya sevgi ve barış hâkim olur.
4. Bütün insanlar, üretim, eğitim, ilim ve teknikte, insanlığa lazım olan her şeyde paylaşmayı bilir. Yardımlaşma sayesinde yeni yeni medeniyetler kurulur. Bütün dünya imar edilir. Dünyası mamur olanların ahireti de mamur olur.
5. Rızk çoğalır. Servet artar. Bunlar arttıkça, dünyada fakirlikten, yoksulluktan bahsedilmez. Herkes mesut ve bahtiyar olur. Kısacık ömrünü, binlerce yıl yaşamış gibi geçirir.
6. En önemlisi, Allah’ın razı olduğu ve kendisinin de Allah’tan razı olduğu kişilerden olarak, cennette ebediyen kalmayı hak eder.
Bütün bunları ve daha nicelerini kazanabilmek için yakınlarımızı hatırlayalım, hatırlarını soralım, aramızdaki ilgi ve ilişkiyi devam ettirip kesmeye fırsat vermeyelim. Sevinçlerine ortak olup, üzüntülerine katılalım. Sevelim sevilelim. Zira dünya kimseye kalmaz.
Günün Ayeti:
“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl 16/90.)
Günün Hadisi:
"Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yap-sın.'' (Kütübü Sitte H.N.3263)
Günün Mısrası:
Gelin tanış olalım.
İşi kolay kılalım,
Sevelim, sevilelim.
Dünya kimseye kalmaz.
Yunus Emre
Günün Duası:
“Allah’ım! Beni amellerin ve ahlakın en güzeline kavuştur. Onların en güzeline ancak sen ulaştırırsın. Beni kötü işlerden ve kötü ahlaktan muhafaza et. Bunlardan ancak sen koruyabilirsin.” (Nesai, iftitah, 16)
FIKIH KÖŞESİ:
- Süt haramlığının delili nedir? Süt akrabalığının oluşma şartları nelerdir?
Kur’an-ı Kerim’de, süt anneler ve süt kardeşlerle evlenmek yasaklanmıştır (Nisa, 4/23). Hz. Peygamber (s.a.s.) de “Nesep yoluyla evlenilmeleri haram olanlar, süt yoluyla da haramdır.” (Buhârî, Şehâdât, 7; Müslim, Radâ, 1, 9; Ebû Dâvûd, Nikâh, 6) buyurmuştur. Fıkıh bilginlerinin çoğunluğuna göre çocuğun ilk iki yaş içerisinde emdiği süt, az olsun çok olsun süt hısımlığının meydana gelmesi için yeterlidir. Buna göre; iki yaş içerisinde aynı kadından bir defa da olsa süt emen kız ve erkeğin birbirleriyle evlenmeleri caiz değildir (Serahsî, el-Mebsût, V, 137; Kâsânî, Bedâi’, IV, 8). Şâfiî ve Hanbelîler ise süt hısımlığının oluşabilmesi için ilk iki yaş içinde ve bebeğin doyup da kendiliğinden bırakması sureti ile ayrı ayrı beş kez emmesinin şart olduğunu söylemektedir (İbn Kudâme, el-Muğnî, XI, 309; Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc III, 546).
- “Süt bankası”ndan alınan sütle süt hısımlığı oluşur mu? Süt bankasındaki sütlerin karışmış olması hükmü etkiler mi?
Süt akrabalığı, bebeğin memeden sütü emmesiyle oluştuğu gibi kadından alınan sütün içirilmesiyle de oluşur. Dolayısıyla süt bankasından temin edilen sütün emme yaşındaki çocuklara verilmesiyle süt akrabalığı oluşur. Bu nedenle süt akrabalığında herhangi bir karışıklığa meydan vermemek ve dinen haram sayılan bir evliliğe sebep olmamak için süt verenlerle süt emenlerin kimliklerinin kayda alınması ve bu konuda titizlik gösterilmesi şarttır. Süt bankasına farklı kadınlar tarafından verilen sütlerin karıştırılmış olması bu hükmü değiştirmez. Bu durumda süt veren kadınların tamamıyla bu sütleri içen çocuklar arasında süt hısımlığı oluşmuş olur (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 377).
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.