Sel bölgesinde ishal vakaları arttı, içme suyu uyarısı geldi

RİZE İl Sağlık Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, bölgedeki şiddetli yağış sonrası yaşanan sel ve  heyelanlar nedeniyle Fındıklı, Pazar ve Çayeli ilçelerinde içme sularının olumsuz etkilendiği belirtilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Sağlık kuruluşlarımıza başvuran ishal vakalarında artış gözlenmiş olup, muhtemelen su ilişkili olduğu düşünülmektedir. Söz konusu durum gerek Halk Sağlığı Müdürlüğü, gerekse de tüm sağlık teşkilatlarınca takip edilmektedir. Su örnekleri ve hastalardan alınan örnekler detaylı incelenmek üzere Bakanlığımıza gönderilmiştir. Aşırı yağmurlar etkisini tamamen kaybedip, su şebekelerinin olumsuz etkilenmesi ortadan kalkıncaya kadar içme suyu olarak hazır su tüketilmeli veya kaynatılıp, soğutulmuş su kullanılmalı."
'NE OLUR BIRAKMAYIN, OĞLUMU BULUN'
Bu arada Fındıklı İlçesi Beydere Köyü'nde, aşırı yağışların neden olduğu heyelandan kaçarken sel ortasında kalan ve annesi Hülya Işıklar'ın elinden kurtularak kapıldığı sel sularında kaybolan Efecan Işıklar'ı bulabilmek için başlatılan çalışmaların, sonuç alınamaması nedeniyle dün itibariyle sonlandırılmasına karar verildi. Ancak, anne Hülya Işıklar'ın, AFAD ekiplerine "Ne olur bırakmayın. Oğlumu bulun" çağrısı üzerine arama çalışmalarına devam edilmesi kararı alındı. AFAD ekipleri, çocuğun sel sularına kapıldığı noktadan denize kadar olan 8 kilometrelik vadi boyunca aramayı sürdürdü. DSİ'ye ait iş makineleri de vadideki hafriyatı boşaltmak için başlattığı çalışmayı sürdürüyor. 
Fındıklı İlçesi'nde cadde ve sokaklarda çamur ve balçık temizliği sürüyor. Selde balçıkla kaplanan 11 Mart İlköğretim Okulu ve çevresinde de temizlik ekipleri çalışmalarına devam ediyor.
MMG: DERE YATAKLARI İŞGALDEN ARINDIRILMALI
Mimar ve Mühendisler Grubu (MMG), Rize ve Artvin'de yaşanan sel ve heyelanlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. MMG Genel Başkan Yardımcısı Kadem Ekşi tarafından yapılan açıklamada, Karadeniz'de her yıl yaşanan benzer afetlere karşı bilimsel çözümler üretilerek önlemler alınması gerektiğini savunuldu. Açıklama şöyle:
"Yaşanan sel ve heyelanlar doğaya meydan okuyan, mühendislik ve mimarlık biliminin en temel kurallarına sırtını dönen yanlış şehirleşme modelinin sonucudur. Yaşanan sel felaketleri derelerin kendi yatağını aradığını, dereye rağmen şehirleşmenin zor olduğunu, olamayacağını ortaya koyuyor. Yerel yönetimler ve merkezi hükümet artık ciddi bir kentsel dönüşüm ve şehircilik anlayışını ortaya koymalıdır. 'Oldu bitti' şeklindeki şehircilik anlayışından vazgeçilmeli. Dere yatakları işgal ve yapılaşmadan arındırılmalı. Bölge insanı bu yaşananlara mahkum değil. Burada akıl tutulması var. Her yıl yaşanan sel ve heyelanlar kabul edilemez. Radikal kararlar alarak hayata geçirilmeli. Herkes bu yaşananlara sırtını döndüğünde bu acıları her yağışta yaşarız. Dere yatakları daraltmış, su neredeyse kanaldan akıyor. Malzeme geliyor, köprü ve menfezleri tıkıyor. Su nehir yatağında özgürce akmalı. Bunu sağlayacak politikalar üretilmeli. Burada birilerinin canı yanabilir ama bunu gelecek adına ortaya koymak lazım."