‘Yasaklı bitkilerden 100 bin kişi ölüyor’

SAĞLIK Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde, şifalı bitkiler olarak bilinen balık otu, sedef otu, altın kökü, ada soğanı gibi 38 bitki ve otun satışını yasakladı. Aslında 1985’ten beri yasaklı olan bitkilerin listesinin revize edilip denetim koşulları genişleterek yeniden yayımlandığı öğrenildi. sağlık Bakanlığı’nın verdiği kararın yerinde olduğunu vurgulayan Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Karaalp, şunları söyledi: 
“Listede yer alan 38 bitkinin de toksin oranı çok yüksek. Bu bitkiler ilaç etken maddesi olarak kullanılıyor ama fitoterapide kullanılması kesinlikle uygun değil. Çok zehirli, ölüme yol açan bitkiler bunlar. Aktarların camlarına asılan ‘Böbrek taşına son’, ‘Kısırlığa son’ gibi yazıların yasak olmasına rağmen hala yazılıyor olması ticari olarak bir suistimal. Ihlamur çayının yapılıp içilmesinde hiçbir sorun yok, bu fitoterapide de çok sık kullandırdığımız bir bitki ama ıhlamurun nerede kurutulduğu, içine yaprak koyulup koyulmadığı, taze mi değil mi, egzoz gazına maruz kalan yerlerden mi toplandı? Bunları bilemiyoruz.” 
Bazı aktarlar ‘doğal, zararsız’ diye insanları kandırıyor diyen Karaalp, “Tansiyon ilacı kullanan birisinin aktarlarda satılan sarımsak tabletini kullanması yüksek tansiyona neden olabilir. Aktarlar birçok bitkiyi karıştırarak satıyor. Bu da yanlış, her madde tek başına tüketilmeli. Çoklu bitki kullanımda karaciğer ve böbrek yetmezliği ortaya çıkıyor. Bu otların birbiriyle etkileşimi ve yanlış otların kullanımından yılda en az 100 bin kişi ölüyor” dedi.  
‘Eczanelerde satılmalı’ 
Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bilge Şener de, “Sağlık Bakanlığı bu konu üzerinde kamu spotları yayınlayarak vatandaşları bilinçlendirmeye çalışıyor. Tıbbi amaçlı kullanılan ve güçlü etkileri olan bitkilerin aktarlarda değil eczanelerde satılması gerekiyor. Belirli dozu aşıldığı zaman ilaç aynı zamanda zehirdir” diye konuştu. 
 
Aktarlar Derneği Başkanı Mert Ünyazıcı ise, “Bu yeni bir yasak değil. 1985’te yayınlanan bir genelge ile bu listede adı geçen bitkiler aktarlarda zaten satılmıyor. Daha önce yayımlanan genelge Sağlık Bakanlığı tarafından revize edilip tekrardan sunuldu. Aktarları Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı denetliyor” dedi.