Ağzınız açık kalacak: Burası bir cezaevi! Havuz, hayvanat bahçesi, tropik gezinme alanları...

Bu operasyon, Venezuela'nın ve Latin Amerika'nın en güçlü suç örgütlerinden biri olan Tren de Aragua'nın merkez üssünü çökertti.

Cezaevi çevresindeki manzara hızla değişti. Artık hapishane ziyaretçileri, yiyecek ve giyim yardımı taşıyan kadınları ya da çocukları görmek yerine, cezaevi etrafında gezmek isteyen çocukları çeken anneleri göremiyorlar. Bira ve diğer ürünlerin satıldığı yerler kapanmış durumda.

Hapishanenin önündeki cep telefonlarını şarj etmek için tezgahlar terk edilmiş durumda ve içerideki binaların yıkımı devam ediyor.

Hükümet, Tocorón cezaevinde kontrolü yeniden sağlama kararı aldığında, bir yıl önce hapishaneyi ziyaret ettiğimde bu durumu hayal etmek zordu. Tren de Aragua çetesinin tüm Latin Amerika genelinde faaliyet gösterdiği ve hapishanenin bu çete için bir kale olduğu biliniyordu.

Tocorón aslında 750 kişiyi barındırmak için inşa edilmiş bir cezaeviydi, ancak son zamanlarda burada 7 binden fazla mahkum yaşıyordu.

Bir pazar günü, hapishaneye gelerek beni karşılayan ve hapishane içindeki Büyük Ev olarak adlandırılan bölgeyi gezdiren mahkum Julio, "Buraya daha önce mi geldiniz?" diye sordu.

Bu cezaevi, Venezuela'nın başkenti Caracas'a 140 kilometre uzaklıktadır ve 1982'de Tocorón kasabasında inşa edilmiştir. İlk olarak 750 mahkumu barındırması planlanan cezaevi, 2015 ile 2018 yılları arasında Tren de Aragua çetesinin güçlenmesiyle birlikte nüfusunu 7 binden fazla mahkuma çıkardı.

Julio, "Cezaevi turu yapmak ister misiniz?" diye ısrarla sordu, neredeyse turistik bir tesisten bahsediyormuş gibi. Bu tur sırasında daha önce aklımdan geçmeyen şeyleri gördüm.

Hapishanenin içinde dolaşırken inanamadım. Tocorón Cezaevi, bir eğlence parkından daha çok bir yer gibiydi. Yüzme havuzları, hayvanat bahçesi, spor sahaları, küçük evler, restoranlar, beyzbol sahası, horoz dövüşü ringi, eczaneler, motosikletler ve silahlar... Cezaevi baskını sonrası medyada yer alan tüm bu fotoğraflar gerçekti.

Julio, ziyaretçiler için özel olarak düzenlenmiş, televizyonlarla donatılmış ahşap mobilyalarla döşenmiş bir salonda sohbetimizi sürdürürken, Tren de Aragua çetesinin Tocorón cezaevindeki lideri Hector Rusthenford Guerrero Flores'un, "Guerrero" olarak bilinen lider, hapishaneyi "Tocorón Kent"e dönüştürmeden rahat etmeyeceğini söyledi.

Bu cezaevinin içinde elektrik kesintileri sırasında devreye giren büyük bir elektrik ünitesi bulunuyordu. Hatta bu elektrik tesisinin bakımını yapmak üzere mahkumlardan oluşan bir teknisyen ekibi kurulmuştu.

Julio, "Bu teknisyenler o kadar usta ki, elektrik kesintileri olduğunda yakın kasabalara da yardımcı oluyorlar" dedi.

Cezaevinin içinde her alan, AR-15 ve AK-103 tüfekleri veya 9 mm tabancaları taşıyan silahlı mahkum-muhafızlar tarafından denetleniyordu. Hayvanat bahçesi, bitkilerle dolu bir alanda büyük bir dağın arkasında yer alıyordu ve bu hayvanların bakımını iki muhafız üstleniyordu.

Kuşlar, maymunlar, devekuşları, kedigiller, tavuklar, atlar, domuzlar ve büyükbaş hayvanlar gibi çeşitli hayvanlar, kafeslerde veya ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş alanlarda yaşıyordu. Her hayvanın yaşam alanının önünde hayvanın özelliklerini açıklayan tabelalar bulunuyordu.

Aynı bölgede, mahkumların horoz dövüştürdüğü bir ring ve suni çim zeminli beyzbol stadyumu bulunmaktaydı. Guerrero, bu alanları kendi zevkine göre düzenletmişti.

Ziyaretim sırasında, her adımda beni izleyen tüfekli ve tabancalı mahkumlar gördüm. Her yüz metrede bir silahlı mahkum vardı ve güçlü motosikletlerle dolaşanlar da mevcuttu.

Cezaevi içinde uyuşturucu satılan dükkanlar da dikkatimi çekti. Burada, çok çeşitli uyuşturucu maddelerden, esrardan kokaine kadar farklı seçenekler sunuluyordu.

Tocorón hapishanesinde, mahkumların çeşitli hizmetler için farklı fiyatlar ödediği bir ekonomi oluşmuştu. Örneğin, 4 metrekarelik kişisel bir yatak alanı için haftalık 20 dolar, eşin hafta sonu ziyareti için 30 dolar gibi ücretler alınıyordu.

Cezaevindeki lokantalar ve işyerleri, ünlü lüks markaların reklam afişleriyle süslenmişti. Bu, hapishane içindeki ekonominin boyutları hakkında bir fikir veriyordu.

Ancak, çete liderlerinin yaşadığı lüks evleri göremedim, çünkü bu alanlara sadece Tren de Aragua liderlerine yakın kişilerin girebildiği bir bölgede bulunuyorlardı.

Hükümet, geçen ay 11 bin güvenlik görevlisi ile gerçekleştirdiği operasyonla cezaevine el koydu. Operasyondan sonra, beni cezaevini gezdiren Julio'nun akıbetini öğrenemedim. Suç örgütü lideri Guerrero dahil birçok mahkum şu anda kaçak durumda ve güvenlik güçleri tarafından aranıyor.

Ancak bu operasyonun Tren de Aragua çetesinin Venezuela dışındaki faaliyetlerine son verip vermediği konusunda kesin verilere sahip değiliz.

Kaynak: Haber Merkezi