Sinirlioğlu'ndan flaş açıklama

Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, "Sınırımızdaki IŞİD'in hala kontrol ettiği bölgedeki IŞİD varlığının sona erdirilmesi konusunda da bazı planlamalarımız var. Bu planlar tamamlandığında operasyonlarımız daha yoğun boyut kazanarak sürdürülecek. Bunu önümüzdeki günlerde göreceksiniz" dedi

DIŞİŞLERİ Bakanı Sinirlioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada,  Türkiye'nin IŞİD'e karşı mücadele koalisyonunun bir üyesi olduğunu ve koalisyon  içinde aktif bir çaba sarf ettiğini vurguladı.  

Bu çabaları koalisyonun ortaklarıyla yoğunlaştırdıklarını dile getiren  Sinirlioğlu, şöyle devam etti:  

"Sayın (ABD Dışişleri Bakanı) John Kerry'nin ifade ettiği gibi hala  Türkiye'nin sınırlarının belirli bir bölümünde IŞİD'in mevcudiyeti sürüyor. Biz  IŞİD'in sınırlarımızda varlığını sürdürmesine izin vermeyeceğiz.IŞİD'ten  kaynaklanan Türkiye'nin güvenliğine yönelik tehditlere karşı birçok tedbir  almaktayız ve almaya devam edeceğiz. Bu tedbirleri IŞİD ile mücadele  koalisyonundaki ortaklarımızla, müttefiklerimizle koordinasyon içinde  yürütüyoruz. Bu bağlamda ilave birtakım tedbirler alınabilir. Bununla ilgili bazı  planlarımız mevcut. Bunların zamanlaması ve nasıl yürütüleceği konusunda o  planlamalar tamamlanmadan ayrıntılı bir tanım yapmam, izahatta bulunmam pek  mümkün değil ama işin özü şudur; IŞİD, tüm dünya için olduğu gibi Türkiye için de  büyük ve ciddi bir tehdittir. Biz Suriye'nin halen içinde bulunduğu kaos  ortamının Türkiye'nin güvenliğine dönük yarattığı tehditlerle sürekli olarak  mücadele içindeyiz. Bu mücadelemizi önümüzdeki günlerde daha da güçlendirerek  sürdüreceğiz. ABD ile de bu çerçevede çok yakın bir iş birliğimiz var.  Askerlerimiz, tüm kurumlarımız birlikte çalışıyor. Bildiğiniz gibi İncirlik'te de  bazı konuşlandırmalar oldu. Tüm bu adımlar ortak hedefimiz olan IŞİD'in yok  edilmesine dönük mücadelenin, daha da netice alıcı bir şekilde yürütülmesi için,  Suriye halkının güvenliği için, Türkiye halkının güvenliği için kararlılıkla  ilerletileceğinden hiç kimsenin tereddüdü olmasın."  

"ABD Dışişleri Bakanı John Kerry 'Suriye'nin kuzey sınırının yüzde  75'i kapanmış durumda. Türklerle geri kalan 98 kilometreyi kapatmak için  operasyona giriyoruz' şeklinde bir açıklama yaptı. Bu açıklamada geçen  'operasyon' ifadesi ne anlama geliyor?" sorusu üzerine Sinirlioğlu, aynı konuda  "operasyon" ifadesini daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan  Ahmet Davutoğlu ve kendisinin de kullandığını hatırlattı.

 Türkiye'nin ulusal güvenliğine dönük Suriye'deki kaostan kaynaklanan  tehditlere karşı sürekli olarak tedbirler aldığını vurgulayan Sinirlioğlu,  şunları söyledi:  

"Alınan tedbirlerin yürütülmesi, farklı düzlemlerde, farklı düzeylerde  yürütülen operasyonlar neticesinde hayata geçirilmektedir. Aslında o bölgelerde  biz uzun zamandan beri ABD ile hava operasyonları yürütüyoruz. Bunları IŞİDle  mücadele koalisyonu marifetiyle yaptığımız gibi milli olarak da  gerçekleştiriyoruz. Sınırımızdaki IŞİD'in hala kontrol ettiği bölgedeki IŞİD  varlığının sona erdirilmesi konusunda da bazı planlamalarımız var. Bu planlar  tamamlandığında operasyonlarımız daha yoğun boyut kazanarak sürdürülecek. Bunu  önümüzdeki günlerde göreceksiniz. Bunu daha önce Erbil'de de ifade etmiştim.  Sayın Başbakanımız CNN International'a verdiği demeçte de söylemişti. Sayın  Cumhurbaşkanımız da muhtelif vesilelerle vurgulamıştı. Dolayısıyla farklı ve yeni  bir şey söz konusu değil ama tekrar altını çizeyim, devam eden bazı  planlamalarımız var. Bu planlamalar ortak harekat planlamalarıdır. Bunlar  tamamlandığı zaman ne gibi tedbirler alınacağını, ne gibi operasyonlar  yürütüleceğini birlikte göreceğiz."  

 "Esed'in görevini sürdürmesi halinde Suriye'de bir barışın mümkün  olamayacağını kahir ekseriyet ifade etti"  

Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu, Antalya'daki G20 Liderler Zirvesi'nde  düzenlediği basın toplantısında "Esed, yeni hükümet kurulup tüm yürütme  yetkilerini devraldıktan sonra bu 6 aylık geçiş döneminde, üzerinde mutabık  kalınan bir şekilde ve tarihte ayrılacak. Seçimlerde aday olamayacak" şeklindeki  ifadelerine gelen tepkileri de değerlendirdi.  

 G20'den hemen önce 20 üyenin katılımıyla Viyana Toplantısı yapıldığını  ve bir sonuç bildirisi yayımlandığını hatırlatan Sinirlioğlu, şöyle konuştu:  

"Bu bildiriyi okuduğunuz zaman öncelikle Suriye sorununun çözümü için  uluslararası diplomatik bir sürecin başlatılmış olduğunu görürsünüz. Bu sürecin  ortaya koyduğu bir takvim, bir yol haritası söz konusudur. Süreç şöyle  takvimlendirilmiştir. 1 Ocak'ta Suriyeli tarafların rejim ve rejimle birlikte  hareket eden gruplarla muhalif unsurların bir araya geleceği, uluslararası  toplumun, Birleşmiş Milletler'in de dahil olacağı, onların gözetimi altında  yürütülecek bir süreç başlayacak. Bu sürecin hedefi, en geç 6 ay içinde 1  Ocak'tan 30 Haziran'a kadar geçecek süre içinde kapsayıcı, herkesi içine alacak  bir geçiş hükümetinin kurulması söz konusudur. Bu kurulacak hükümetin Cenevre  Bildirisi'ndeki ifadesiyle tüm yürütme yetkilerini devralması öngörülmektedir.  Yine benim dün G20 vesilesiyle  yaptığım basın toplantısında ifade ettiğim gibi,  bu üzerinde mutabık kalınacak yeni hükümetin kurulmasının yanı sıra bu 6 aylık  dönemde Esed'in siyasi geleceğiyle ilgili nasıl bir yol izleneceği konusu da  karara bağlanacaktır. Bu konuda farklı düşünenler olduğunu dün de söyledim.  Farklı düşünenlerin kim olduğu biliniyor. Ancak Esed'in görevini sürdürmesi  halinde Suriye'de bir çözümün, barışın mümkün olamayacağını kahir ekseriyet bu  toplantıda ifade etmiştir. Bu konuda katılımcıların tamamı nasıl bir adım  atılması gerektiğini bilmektedir." 

 "Esed'in aday olamayacağı konusunda geniş bir mutabakat var"  

"Bu konularda Rusya mutabık mı?" şeklinde soruların da kendisine  yöneltildiğini hatırlatan Sinirlioğlu, şöyle devam etti:  

 "Rusya'nın bu konuda menfi bir tutumda ısrar ettiğini görmedik. Siyasi  sürece hem Rusya hem İran angaje oldular. Esed'in geleceğiyle ilgili farklı  düşünceler olabilir. Esed'in geleceğiyle ilgili farklı düşünceler devam ettiği  takdirde süreç bir sonuca bağlanamaz. Ama benim ve diğer katılımcıların büyük  çoğunluğunun düşüncesi yürütme yetkilerinin tamamını devralacak yeni hükümetin  kurulmasına dönük çalışmalar sırasında Esed'in siyasi geleceğiyle ilgili karar da  alınacaktır. Esed'in seçimlerde aday olamayacağı konusunda yaygın, geniş bir  mutabakat vardır. Herkes aynı fikirde midir? Bu aşamada değildir. Kimlerin  olmadığını herkes biliyor. Onlar da bu sürece angaje olduklarına göre büyük  çoğunluğun düşüncesinin sonunda galebe çalacağını biliyorlar. Bu da şu anlama  geliyor, Beşar Esed seçimlerde aday olamaz. Yeni hükümet kurulduğu anda tüm  yürütme yetkileri yeni hükümete geçer. Esed'in ne zaman ve nasıl görevini  bırakacağı ve artık siyaseten varlığını sürdüremeyeceği konusu açıklığa kavuşur.  O noktadan itibarende dün de söylediğim gibi Esed'in geleceği siyasi bir mesele  olmaktan çıkar, onun kişisel meselesi haline gelir."  

Bakan Sinirlioğlu, "Yani, eğer bu siyasi süreç çözüm ortaya  çıkaracaksa ki hepimiz umutluyuz ve bu sürecin mutlaka bir şekilde sonuca  bağlanacağına inanıyoruz, Esed sorunu da hallolacaktır. Dolayısıyla hükümetin  kurulduğu noktada yürütme yetkilerini kaybedecek olan Esed'in ne zaman, nasıl  yönetimden tamamen ayrılacağı konusu da bir neticeye bağlanacaktır. Bundan sonra  18 aylık bir süreç vardır. Bu 18 aylık süreç içinde yeni bir anayasa yapılacaktır  ve seçimlere gidilmesi öngörülmektedir. Seçimlerin tam olarak 30 Haziran'dan  sonra 18 ay sonra mı yapılacağı, yoksa daha fazla zamana mı ihtiyaç olacağı  konusu da kurulacak yeni hükümetin tasarrufunda olan, onun vereceği karara bağlı  bir gelişme olacaktır. Bunu da bekleyip görmek gerekir" şeklinde konuştu.

 Suriye için süreçten umutlu olduklarını vurgulayan Sinirlioğlu,  şunları kaydetti: 

"Biz umutluyuz. Esed'in aday olması opsiyonu büyük bir çoğunluk  tarafından kesinlikle reddedilmektedir. Bu bilinerek bu süreç başlatıldığına  göre, sürecin sonunda Esed'in olmayacağı da açık olarak ortadadır. Burada  herhangi bir çelişki vesaire söz konusu değildir. Askeri açıdan bir çözüm  olmadığı da yine yaygın olarak üzerinde herkesin mutabık kaldığı bir tesbittir.  Dolayısıyla bu siyasi süreçle çözüme kavuşacaksak ki kavuşacağız, o zaman Esed de  siyaseten artık bir mesele olmaktan çıkacaktır ve Suriye halkı Esed sonrasında  kendi arasında uzlaşıyı, demokrasiyle, çok kültürlü yapısıyla birliğini  koruyarak, toprak birliğini koruyarak arayacak ve bulacaktır. Suriye halkı  Esed'den kurtulunca artık yeni Suriye'yi inşa etmeye odaklanacaktır."

18 Kas 2015 - 12:54 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.


Çorum Haber