Değneksiz köyün köpeği

BUGÜN

Kuzey Irak’ta yaşanan olayların nasıl geliştiğini, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok sayarak pervasızca açıklama yapanların bu cesareti nereden aldıklarını, sözde demokratikleşme adı altında çözülme sürecini hatırlatmakta fayda görüyorum.

16 Kasım 2003 günü, Diyarbakır’da Türk milletinin asla affedemeyeceği olaylara sahne oldu.
Türk milleti, yaşananlara “Bu kadarı da fazla" denilecek sahneleri gördü.
Başbakan’ın yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin neredeyse tüm bakanlarının katıldığı, Diyarbakır ve çevre illerinin milletvekillerinin hazır bulunduğu tören yapılmış, BDP’li Leyla Zana yöresel kıyafetlerle Başbakanı karşılamıştı.
Barzani ve Şivan Perver 50 araçlık konvoy ile gelmiş, konvoyda Kürdistan bayrakları açılmış, AKP Şırnak Milletvekili M. Emin Dizdar, Mesut Barzani’yi sınır kapısında Kürtçe 'Hoş geldiniz' diyerek karşılamıştı.
Karşılama töreninde Şırnak Vali Vekili, Şırnak Emniyet Müdürü ve AKP İl Başkanı da hazır bulunmuş, takım elbise ile Diyarbakır’a gelen Şivan Perver daha sonra peşmerge kıyafeti giyerek törenlere katılmıştı.
Başbakan, bugüne kadar kendine ağır sözler söyleyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i makamında ziyaret etmiş, burada oluşan mutluluk tablosu gözden kaçmamıştı.
Türkiye Cumhuriyeti’ne her zaman düşmanlığını ortaya koyan, sözleriyle kin kusan, PKK’ya destek olan, Başbakana 'Muhatabım değil' diyen Barzani’nin karşılanması ilginç olayların yaşanmasına neden olmuştur.
Başbakan Erdoğan, baba Barzani hakkında övgü dolu sözler söyledikten sonra, “İşte o Barzani 81 yıl önce kardeşlerinin ülkesi Türkiye’ye misafir oldu. Bugün de Molla Mustafa Barzani’nin oğlunu, değerli dostum Mesut Barzani’yi Diyarbakır’da misafir ediyoruz. Ankara’da İstanbul’da defalarca ağırladığımız Sayın Mesut Barzani’yi bugün bir kez de Diyarbakır’da ağırlıyoruz. Tıpkı babanız, amcalarınız gibi kardeşlerinizin toprağına ve onların ülkesi Türkiye Cumhuriyeti'nin Diyarbakır şehrine hoş geldiniz. Sizi, sizin şahsınızda Kuzey Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki değerli kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyorum" diyerek Kürdistan’ı tanıdığını bir kez daha ifade etmişti.
Yaşanan bu olayları adeta ikinci bir Habur rezaleti olarak adlandırmak doğru olacaktır.
Bunlar da yetmezmiş gibi AKP kongresinde 'Onur Konuğu' olarak anons edilen ve konuşma yapan Barzani’yi AKP’nin ne kadar el üstünde tutuğunu bilmeyen, görmeyen kalmamıştı.
Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş, "Barzani'nin muhatabı ancak Üzümlü Karakolu'nun astsubay komutanıdır" sözleri ile MHP’nin Barzani’ye olan muhataplık derecesini açıkça belirtmişti.
Bugün o Üzümlü Karakolu komutanımızın muhatabı devlet nidaları atmaya başlamış, başlamakla kalmamış 25 Eylül’deki referandum ile de resmileştirme çabasına düşmüştür.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli daha aylar öncesinden uyarılarına başlamış, hükümete gerekli adımları atması için tavsiye ve önerilerde bulunmuştu.
Ne yazık ki uyarılara ve önerilere kulak asmayan hükümet, bugün almış olduğu önlemler geç kalınmış ve geri dönüşü olmayacak hataların bir başka örneği olarak tarihe geçecektir.
İki hafta önceki köşe yazımda sıradan bir vatandaş olarak herhangi bir devlet ve askeri tecrübem olmamasına rağmen, “Kuzey Irak’ta kurulması planlanan bir Kürt Devleti hükümetimiz tarafından savaş sebebi gösterilerek derhal Irak yetkililerine nota olarak verilmelidir. Bununla da kalmayarak Irak sınırında askeri bir tatbikat ve yığınak ile ülke olarak durumun vahametini anlamalarını sağlamalıyız" diyerek hükümetin bugün hayata geçirdiği önlemleri iki hafta öncesinden görebildiysek, devlet büyüklerimizin bunu görmemesi ve geç kalınmasının sebeplerini merak ediyoruz.
Kerkük ve Musul üzerinde yıllardır oynanan enerji oyunlarının maşası olan, dış güçlerin tasmalı köpekliğini yapan Barzani, tasmasının zincirini koparmış, İsrail’in yer sahibi olduğu yeni bir kulübe inşa etmek istemektedir.
Bu köpeğin önüne yıllarca kemik atanları, birlikte “Megri Megri” diye gözyaşı dökenleri ise Türk milleti affetmeyecektir.
Kerkük’teki gavim gardaşlarımız bizleri beklemekte, 91 yıllık bir hasrete son vermek istemektedirler.
Türk milleti de gardaşlarını bağrına basmak için gün saymakta, verilecek tek bir emrin verilmesini beklemektedir.
Kerkük Türk'tür, Türk kalacaktır.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Hasan Cantürk - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber