Alanya'da Atatürk ve Cumhuriyet

GEÇTİĞİMİZ

haftasonu ilçemizde 18 Şubat Atatürk’ün Alanya’ya gelişinin 83. yıldönümü kutlamaları kapsamında önemli bir etkinlik gerçekleştirildi. Alanya Belediyesi ve Alanya Turizm Tanıtma Vakfı’nın öncülüğünde gerçekleştirilen konferansın konuğu Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç’ti. Atatürk’ün Alanya’ya gelişinin hiç bilinmeyen yönlerini anlatan Çekiç’in izleyicileri arasında Belediye Başkanı, Vatan Partisi ve MHP’nin ilçe başkanları, yöneticileri ve üyeleri, bazı derneklerimizin kısıtlı katılımlı yöneticileri ve vatandaşlar da vardı. Kim yoktu sizce? Atatürk’ün mirasçısıyız diyenler ve ona bağlı derneklerin şürekâsı nedense yoktu? Duymadık diyemezler. Neden? Yaklaşık 70 bin mesaj, basın-medya aracılığıyla duyuru, davet ve katılan siyasi partilerin çabaları. Hepsi ortada. Böyle bir etkinliği organize eden ve emeği geçenlere sonsuz teşekkürlerimizi iletmeyi buradan bir borç biliriz. Çok bildiklerinden olsa gerek katılmayan siyasi parti, kitle örgütü temsilci ve üyelerine, aslında bilmedikleri gerçekleri dilimiz döndükçe, yazı köşemiz elverdikçe buradan anlatmaya çalışalım. En önemlisi önümüzdeki yıllarda Mustafa Kemal Atatürk’ün Alanya’ya gelişine bu çerçeveden bakalım ve ona göre hareket edelim.

Yrd. Doç. Dr. Orhan Çekiç’in konferansından anladıklarım özetle ve sırayla şu şekilde:
"Sene 1935. Faşizm Avrupa’da zirvede. Almanya’da Hitler iktidarda ve yazdığı kitap: "Mein Kamph" yani "Kavgam." İtalya’da Mussolini iktidarda ve yazdığı kitap "Mare Nostrum" yani "Benim Akdenizim."
Atatürk 16 Şubat 1935 Cumartesi günü beraberinde Nuri Conker, Cevat Abbas Gürer, Fahrettin Altay, Afet İnan, Makbule Atadan, Nebile, İsmail Hakkı Tekçe, Yaverler Celal Tolgay, Naşid Mengü, Şükrü Özer’le 17.20’de Ege Vapuruna geldiler. 19.10’da İstanbul’dan hareket edildi. Ege Vapuruna binenler yolculuğun İzmir’e olduğunu sanıyorlardı basına da bu bilgi verilmişti. Ege gemisine Zafer ve Adatepe Torpidoları refakat ediyordu. Bu pek olağan değildi!
Atatürk, 17 Şubat 1935 Pazar günü, İzmir’e yaklaşırlarken, “Körfeze girmeyelim, Alanya’ya gideceğim, Ege vapuru Antalya’ya doğru devam etsin emrini verir.” Atatürk yaşamı boyunca bu tür sürprizleri çok sevmiş ve pek çok kez de uygulamıştır. Sonuç hep şaşırtıcı olmuştur. Bu yolculuk olağanüstü çapta Atatürk-Mussolini kapışmasıdır. Roma Üniversitesi öğrencilerinin içinde olduğu bir olaydır. Atatürk Alanya seyahatini bu çerçevede yapmış ve destroyellerle gövde gösterisi de bunun bir parçası olmuştur. Mussolini “Benim Akdenizim” demektedir. Roma Üniversitesi öğrencileri her sabah Alanya, Antalya, İtalya diye bağırarak güne başlamaktadır ve o sırada İtalya Rodos adası açıklarında tatbikat yapmaktadır. Bu koşullarda bu seyahat gerçekleştirilmiştir. Verilen mesaj şudur: "Ben buradayım, Alanya’dayım, hadi gel."
Sait Özege yönetimindeki Ege Vapuru’na, Binbaşı Avni Taşan komutasındaki Adatepe Destroyeri, Binbaşı Osman Aksu komutasındaki Zafer destroyeri refakat ediyordu. Neden? Atatürk’ün Alanya-Antalya gezisinde destroyerlerin refakati çok anlamlıdır. Ege Vapuru’nda, destroyerlerle haberleşmeyi sağlayacak olan Üsteğmen Mithat Üler’e Atatürk, destroyerlere iletmesi için şu iki emri verir: Yüksek sürat yapmaya hazır olunuz. Zafer destroyeri Ege Vapuruna yanaşsın. İçinde Komodor Albay Sait Halman’ın bulunduğu ve Binbaşı Osman Aksu komutasındaki Zafer destroyeri, 17 Şubat 1935 günü saat 16.30’da Ege Vapuru üzerine aborda olmuştur. Fakat Ege’nin iskele tavası, Zafer’in güvertesine uygun gelmediği için, Atatürk, Zafer’e atlayarak geçmiştir. Beraberinde sadece Nuri Conker, Kılıç Ali, Başyaver Celal Tolgay, aşçısı ve sofracısı vardır. Diğerleri Ege Gemisi’nde kalıp Antalya’ya devam etmişlerdir.
Mustafa Kemal Atatürk Zafer Destroyeri Hatıra Defteri’nde olayı şu şekilde özetlenmiştir:
“17.02.1935 günü, saat 17.00’de Çeşme önlerinden, 18 Şubat saat 07.00’ye kadar Ege Adaları alanında ve saat 10.30’dan sonra Alanya-Antalya yolu ile dönüşte Zafer içinde geçirdiğimiz saatlerin hatırası unutulmayacaktır. Çoğu geceye rastlayan bu yolculuğumuzda Zafer’in bütün erat, subay, komutanlar ve Filotilla Komodoru Sait Halman’ın gösterdikleri dikkat ve vazife severliği çok takdir ettim. Bu değerli arkadaşlara olan teşekkürümü buraya kıvançla yazdım. Zafer’e refakat eden Adatepe’de de aynı gayret ve vazifeseverlik tamamen görülmektedir. Onun da erat, subay, komutanlarına selam ve muhabbet.”
Ege Vapuru böylece Çeşme açıklarında rota değiştirir, İzmir Körfezi’ne girmeden, Antalya’ya doğru yoluna devam eder. Atatürk mesajla İzmir halkına sevgilerini gönderir. Ama kendisi bir savaş gemisinin içinde, (Zafer), bir başka savaş gemisinin refakatinde (Adatepe) Alanya–Antalya rotasını tutmuştur bile.
Bütün bunlar şu anlama gelmektedir.
Meis adası çevresinde İtalyan Donanması tatbikat yapmaktadır. Atatürk Komodor’a sorar: “Bir tecavüz, vaki olduğu takdirde, tedbiriniz nedir?’’
Komodor: "Adatepe muhribini saldırgana sevk etmek, sizi karasularımızda en yakın bir limana sığındırmaktır."
Atatürk: "İmkân nispetinde karasularımız dışına çıkmayınız" talimatını verir. Meis adası açıklarında İtalyan Donanması’nın tatbikat yapacağı haberini almıştır. Plan değiştirmesinin gerçek nedeni budur.
Atatürk Sait Albay’a şu talimatı verir: "Alanya’ya gideceğim, fakat bu fırsattan yararlanarak Rodos’un, bu civardaki İtalyan Deniz Üssü’nün mümkün olduğu kadar yakınından geçiniz. Durumlarını incelemek isterim." Bunun üzerine Zafer Torpidosu derhal savaş durumuna sokulur. Bütün ışıklar söndürülür. Hava biraz lodos, deniz dalgalı. Atatürk sessizce ve sahillere oldukça sokulan torpidodan limanları, bazı noktaları yakından inceler. Hemen hemen bütün geceyi uykusuz geçirir. Sabaha karşı Alanya’ya demir atılır. Sonrasını biliyoruz.
Yolda Verilen Ders: Rota Necedir?
Atatürk’ün yolculuk esnasında bir kelime hakkında görüş sorar ve bununla ilgili Türkçe açıklama getirir. Nedir bu? “Rota”
"Deniz üzerinde seyrettiğimiz yolun, harita üzerinde izdüşümü demek değil midir? Yani yürütmek demektir. YÜ-RÜT-MEK. Rota, "RÜT" kökünden gelir ve Türkçe'dir" der. Denizin ortasında da olsa, öğretmeye devam etmektedir.
Alanyalılar Atatürk’ün geleceğini nereden haber aldılar da, karşılama hazırlıklarına giriştiler, Atatürk’ü en çok şaşırtan bu olmuştu. Atatürk’ü şaşırtan bu olay, aynen Antalya’da da yaşanmıştı. Atatürk bu rota değişikliğinden kimseye bahsetmemişti ki! Olayı kısa süre sonra çözdü. Hazırlıklar, Atatürk için değildi. Meclis Başkanı Kâzım Özalp Paşa içindi. Kâzım Özalp Paşa ve eşi, bazı Antalya Milletvekilleri, Antalya’ya gelmişlerdi. Özetle bu şekilde.
Ey miras yediler. Ne kaçırdığınızı anladınız mı şimdi? Sanmıyorum ama neyse.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Evren Kurtoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber