Türkiye’de Türklük

DEĞERLİ

okurlar, son günlerdeki kimi köşe yazılarım başta olmak üzere bugünkü köşe yazımı okuyan dostlarımız beni ırkçılıkla suçladığından ya da suçlayacağından adım gibi emin olmama karşın, bu tür konuları işlemeye devam edeceğim.
Özünde, ne ırkçı, ne de kafatasçıyım.
Tek kaygım, dünyalı ve insan olmak.
Ama gel gör ki, milliyetçilik, dincilik ve buna benzer tüm temel değerler üzerinden oyunlar oynayan ve bu oyunlarla toplumu şu ya da bu maceralara sürükleyen beyinlerin ortaya koyduğu çirkinlikler yüzünden, ben de kendimce bu konularla ilgili kimi kaygılarımı ortaya koymaya çalışıyorum.
Bundan böyle de, kim ne derse desin, bu konuları ele almaya devam edeceğim.
Değerli dostlar, Türkiye'de Türklükten söz edilse de, homojen bir yapıdan söz etmek mümkün değil.
Ülkemize, kendi ülkesinden şu ya da bu nedenlere dayalı olarak, çok eski tarihlerde olduğu gibi bugün de kaçıp gelerek yerleşen, Balkanlardan, Kafkaslardan, Ortadoğu ve Uzak Doğu’dan hatta batıdan çok farklı etnik kökenden gelme insanlarımız var.
Hele hele bu farklı etnik kökenden gelme insanlar Müslüman ise biz bunları Türk olarak kabul edip bağrımıza basıyoruz.
Aslında bunların içinde Türk olmayı bırakın Türk’ten ve Türklükten nefret edenler bile var.
Ama biz bunların farkında bile değiliz.
Türkiye’de söze gelince herkes Türk.
Özde ise, bunların Türklükle uzaktan yakından ilgileri yok.
Bu tür farklı etnik kökene sahip insanların her alandaki dayanışması ve de farklı biçimlerdeki örgütlenmeleri de çok güçlü.
Bunların ne bireysel ne de örgütsel yapılanmalarının derinliğini herkesin anlaması mümkün değil!
Bana göre Türkiye’de, gerçek anlamda tek örgütsüz olan kesim biz Türkleriz.
Adı, dine ya da Türklüğe dayalı her yapıya inanıp, bu yapıda yer alıyoruz.
Hakan Şükür’ü hepimiz bağrımıza basıyor ve onu Türk olarak biliyorduk.
FETÖ olayından sonra adam ülkeden kaçtıktan sonra "Ben Türk değilim" dedi.
Bu ve bunun gibi her alanda, önemli görevlerde bulunan insanlar var.
Türkiye’de kimi derneklerin ne yaptığının çoğumuz farkında bile değiliz.
Osmanlı'da devşirmeler devletin en önemli görevlerinde yer aldı.
Tabii ki bunların içinde bu topluma ciddi katkıları olanların hakkını da yemememiz lazım.
FETÖ de İslam’ı yayıp dinler arası diyalogla, dinler arasındaki husumeti ortadan kaldırmaktan ve Türk bayrağını dünyada dalgalandırma ve Türkçe'yi yayma iddiasıyla gönüllere girip, bu ülkeye ve bu ülke insanına en büyük ihaneti yaptı.
Çok söylenecek ve yazılacak şey var ama toplumsal hafızamızdaki yanlış algılar ve de kimi koşullanmalar içinde olan bazı beyinlerin tepkisini almamak için, bir sürü gerçeklerin dile getirilememesi nedeniyle, toplum olarak onun bunun oyuncağı olup, birbirimize düşman olmaya devam edip gidiyoruz!
Konuyu biraz daha somutlaştırmak için, sürekli bu köşeye taşıdığım Napolyon’un şu sözünü bir kere daha hatırlatıp, bunun üzerinde çok ama çok düşünmenizi önermekle yetineceğim:
"Ben Katolik geçinerek Vendee Savaşını kazandım. Müslüman geçinerek Mısır’a yerleştim. Papacı geçinerek İtalya’da yürekleri kazandım. Bir Yahudi halkını yönetecek olsam, Süleyman tapınağını yeniden kurardım."
Demek ki her söylenene ve de her söyleyene inanmamak lazım!

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sami Çaycoşar - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber