Turizmin çözümü

YILLARIDIR

önümüzde duran yapısal sorunları görmeden, bugün yaşadıklarımızı anlamamız mümkün değildir.Eğer gerçekleri görmekten kaçınmaya devam edersek, bir gün umutlarımız yeşerirken aldığımız ufacık bir haberle umutlarımız kuruyacaktır.
Kim ne derse desin, yıllardır turizm politikalarındaki yanlış uygulamalar, günümüzde dış siyasetimizdeki yaptığımız hayati hatalarla birleşince bugünkü tablo ortaya çıkmıştır.
Artık sorunları açık seçik ortaya koyalım ve çözümlerine bakalım.
Yıllardır ülkemizde ve bölgemizde nasıl bir pazarlama yöntemi izliyoruz.
Deniz, kum, güneş.
Bu, şuna benzemektedir.
Sadece patates, soğan, sarımsak satan bir manavdan alışveriş yapmak istemek gibi.
Hangimiz bunu yapıyoruz?
Çeşit olmayan bir yerden kaçımız alışveriş yapıyoruz?
Turizm çeşitlendirmesini gerçekleştirmemiz gerekmektedir.
Sadece deniz, kum, güneşle bir yere varmamız mümkün değildir.
Kültür ve doğa turizmi başta olmak üzere alternatif alanlara yönelmeli, bölgemizde gerçekleştirilen turizm festivali, caz festivali, spor turnuvaları gibi organizasyonlar bölgesel boyuttan kurtarılmalı ve uluslararası boyuta çekilerek süreleri uzatılmalıdır.
Bu tarz organizasyonların tanıtımına önem verilmelidir.
Yapılan tur programlarında bu faaliyetlerin ağırlıkta olduğu pazarlama yöntemleri seçilmelidir.
Bu organizasyonlar yılın her ayına dağıtılmalıdır.
Otel işletmecilerimiz şunu kabul etmelidir.
Her Şey Dahil Sistemi'ni uygulamaları orta ve uzun vadede öncelikle kendilerine zarar vermektedir.
Kendi ayaklarına kurşun sıkmaktadırlar.
Niteliksiz hizmet anlayışı turizmimizin genel ilkelerinden biri olagelen misafirin tekrar o oteli ve bölgeyi tercih etmesi durumunu ortadan kaldırmaktadır.
"Turizm, başka yerleri görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek ve alıveriş etmek için yapılan gezilerdir" denilmektedir.
Bu tanımlamada da yer aldığı gibi; eğlenme ve gezme gibi faaliyetler Her Şey Dahil Sistemi ile yok edilmekte ve gelen misafirlerin ülkemizi tanıması engellenmektedir.
İşte bu Her Şey Dahil Sistemi yüzünden ülkemizi tanımasına fırsat vermediğimiz yabancı konuklar, dolayısıyla bölgemiz insanları ve esnafı ile de iletişim kuramamış oluyorlar.
Böylelikle ülkemizi bir kez daha ziyaret etme gibi bir talep de ortadan kalkmış oluyor.
Özetle...
Her Şey Dahil (HD) Sistemi ağırlıklı çalışan bölgemiz, turizm yatırımcısı ve esnafımız için kazançlı bir sistem değildir.
Ucuz turizm ve kalitesiz işgücünü teşvik etmektedir.
Bu da günü kurtarmak adına sektörün geleceğini yok etmektedir.
Kısa ve orta vadeli bir program ile bu sistem terk edilmelidir.
Dünyada örnekler olduğu gibi, ülkemiz ve yöremize özgün daha nitelikli hizmet veren, yatırımcısının yüzünü güldüren sistemler geliştirilmelidir.
Orta vadede kaliteli iş gücü yaratmaya yönelik önlemler alınmalıdır.
Yaşadığımız en büyük sıkıntılardan biri de, turizmle uğraşan vatandaşın turiste bakış açısıdır.
İmitasyon ürünlerin satışı, sağlık koşullarına uygun olmayan yiyeceklerin kullanımı, bazı işyerlerinin turiste yaklaşımındaki olumsuzluklar, bölgemizin tanınmasında olumsuz etkileri olmaktadır.
Bunun önüne geçmek için turizmle uğraşan tüm vatandaşların yaptıkları iş kollarına göre sertifikasyon programlarına tabi tutularak bilinç düzeylerinin artırılması gerekmektedir.
Başta Suriye, Rusya, Irak ve diğer komşu ülkelerle bozulan ilişkilerimiz, günü kurtarmak için yapılan bazı girişimlerle düzeltilemez.
Turizmin en can alıcı noktası bölge güvenliğidir.
İnsanlar güvendikleri bölgelere seyahat etmek isterler.
AB ve ABD’nin dayattığı dış siyasi anlayışı derhal terk edilmelidir.
Ülkemiz, günümüzde yönünü Avrasya’ya çevirmiştir.
Bu yönde atılan adımlarda daha kararlı daha hızlı davranılmalıdır.
Bölgemizin turizme ve yaş sebze tarımına dayalı ekonomisi, savaş tamtamlarının çaldığı bir ortamda ne yapacağını bilmez halde yalpalayarak bir çıkış yolu aramaktadır.
Batılı yabancı tur ve turizm şirketlerinin kıskacı altındaki yerli milli turizm işletmelerimiz, komşularımız Rusya, İran ve Suriye ile olan krizin artmasının olumsuzluğu ile çifte kıskaç altına girmiştir.
Zaman daralmakta, beklenen canlılık yerine durgunluk, hatta yok olmalar kendini göstermektedir.
Rusya ile atılan adımlar olumludur.
Ama sezona hazırlanmaya başladığımız bugünlerde daha hızlı davranılmalıdır.
ABD’nin siyasi ve ekonomik baskıları ile AKP iktidarının komşularımızla yürüttüğü yanlış dış politika ülke ekonomisine yangın yerine döndürmüştür.
Yapılması gereken, bozulan ilişkilerimizin düzeltilmesi girişimlerinde milli çıkarlarımız doğrultusunda zaman kaybedilmemelidir.
Bu doğrultuda hükümete eldeki bütün araçlarla baskı yapıp bu yönde adımlar atması sağlanmalıdır.
Buradan tekrar söylüyoruz.
Kafamızı kuma gömerek bir yere varmamız mümkün değildir.
Derhal ve acilen konuyla ilişkili yatırımcılar, sektör çalışanlarının temsilcileri, konuya hâkim akademisyenler ve ekonomistlerin bir araya getirildiği, bölge turizminin sorunlarının tartışılıp çözüm yollarının arandığı turizm sorunları sempozyumları toplanmalıdır.
Alınan kararlar acilen hayata geçirilmelidir.
Vatan Partisi bu konuda milli yatırımcıların her türlü girişimine katkı sunmaya hazırdır.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Evren Kurtoğlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber