Ünlü işletmeci Fuat Akyol Alanya tatilini yazdı

Medya Faresi yazarı Fuat Akyol bugünkü köşe yazısında tatil için geldiği Alanya'dan bahsetti

İSTANBUL Beyoğlundaki "45'lik" adlı nostalji mekanın sahibi ve Medyafaresi yazarı Fuat Akyol "Hayatın içinden gezi notları" başlıklı yazısında Alanya'da tarihi mekanları ve  turizm sekörünü kaleme aldı. İşte Akyol'un o yazısı:

Aslında bügünkü yazım aşk ve sevgi üzerine olacaktı, fakat olgunlaşmadığını düşünerek kısa da olsa gezi notlarımı paylaşmak istedim. Daha da yararlı olacaktır.

İki günlüğüne Antalya, Alanya’ya tatil ve iş görüşmeleri için gittim, ama nerede o eski tatiller dedim... Size önce otellerin doluluk oranlarından bahsedeceğim.

Oteller dolu, özellikle Ukraynalı ve Rus turistler ağırlıklı olarak, ama Türkler de azınmayacak kadar varlar... Gelelim neler değiştine; tanısalar bile kapıdan girerken sürekli kapı numaranız ve adınız soyadınız soruluyor, yaklaşık olarak otelin güvenliğinden geçerek odanıza gitmeniz beş dakika sürüyor, çok şikayet olsa da bu kötü değil tabiî ki, oteller de güvenliği en üst seviyede tutuyorlar... Gönül rahatlığıyla gidebilir, tatilinizi yapabilirsiniz..

Gelelim büyük otellerin en büyük sorunu, her şey dahil sistemine... Yani üç öğün  yemek ve ara öğünler yemekler hala kötü, bu gittiğim otelden değil... Her şey dağil otellere giden arkadaşlarım da söylüyor, kısacası sadece salata yiyebiliyorsunuz, geçen sene turizm sezonun kötü geçmesi odalara bile sirayet etmiş durumda.

Önceden iki adet sabun, iki adet şampuan, kulak pamuğu, iki adet duş jeli, iki adet havlu bırakılırdı, şimdi ise bir kişiyseniz anında içerdeki bütün eşyaları değiştiriyorlar, şampuanınız yarım ise yenisini bırakmıyorlar, kulak pamuğunu kullandıysanız yenisini getirmiyorlar.

Oteller turizm sezonunun kötü geçmesine kendilerince önlem almış durumdalar, ama dediğim gibi bu sene turizm yerli ve yabancı turist  anlamında iyi geçecek gibi gözüküyor.

Yerli turist geçen seneden iyice bunaldığı için rahatlama hissiyatında, yabancı turist ise başta Ukraynalı ve Rus turistler olmak üzere gelmeye başlamış durumdalar. Bu arada emniyet kontrolleri sıkı ve yerinde, sadece trafik ışıkları insanı canından bezdiriyor, çok uzun yanıyor, beş dakikalık yolu on dakikaya uzatabiliyorsunuz...

Gezilecek yerler mi? Olmaz mı... Her şey dahil olduğu için kimse otelden çıkmak istemiyor, ama siz çıkmak isterseniz Damlataş Mağarası’nı mutlak gezin ve görün. Mağara, Alanya merkeze bir kilometre uzaklıkta yer alan karstik bir mağaradır. Milyonlarca sene önce meydana geldiği tahmin edilen mağaranın kireç taşı ve mermer duvarlarındaki çatlaklar deniz dalgalarıyla yüzey sularının aşındırması neticesinde oluşmuştur.

Mağaranın içi sarkıt ve dikitlerle kaplıdır, mağara deniz kıyısında ve 1948 yılında bulunmuştur. Astım hastalarına iyi geldiği söylenmektedir, bu mağara sabah altı ile on arası astım hastalarına belediye tarafından tahsis edilmiştir... Gitmenizi şiddetle tavsiye ederim.

Bu kısa bilgiden sonra mağaradan çıkıp yolunuza devam edince, altı kilometre sonra Dim Çayı’na ulaşıyorsunuz. Toroslar'da doğan çay, yaklaşık altmış kilometrelik bir seyir izler, bu seyrin son kısımları Alanya sınırları içindedir, ayrıca bu çayın üzerinde baraj ve hes bulunmaktadır. Hes Türkiye’nin 122. büyük hidroelektrik santralidir ve ben barajlara ve hidroelektrik santrallare karşı olduğum için olumlu bulmuyorum...

Doğayı ve suyu kirlettiğini bütün yaban hayvanlarının yaşam alanlarını bitirdiğini düşünüyorum, konuyu çok fazla uzatmadan Dim Çayı’nın üzerindeki restaurantlara göz atmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Yerler tam olarak suyun kenarına ve üzerine kurulmuş ağırlıkla sattıkları balık ve et, fakat yenilecek gibi değil...

Biz yaklaşık on kişi gittik, kimse balığını ve etini yemedi, herkes garsona yemeklerin çok kötü olduğunu söyledi, fakat bir sonuç alamadık. İçimizde ne bulursa yiyen arkadaşlar bile aç mı aç geri döndük, ama hesabı ödedik, fiyatlar da azınmayacak kadar fazlaydı...

İçimizde geç uyandığı kahvaltı yapmadan gelen kardeşim, hiç bir şey yiyemeden geri döndü, bu restaurantların böyle olmasının nedeni ise, sanırım 'nasıl olsa turist geliyor, bir gelen bir daha gelmez mantığı' olsa gerek...

Alanya Belediyesinden rica ediyorum, böyle güzel bir doğa ve turist akınının olduğu restaurantları sık sık denetlesinler. Ben bunu ne Fethiye’de ne Bodrum’da ne de Marmaris’te gördüm... Hepsi gayet kaliteli iyi hizmet eden yerlerdi.

Eleştirilere başlamışken, bir eleştirim de THY için.. Dünyanın parasını verip business bilet alıyorsunuz, koltuklar normal arkadaki gibi üç kişilik... Alanya Gazipaşa’ya geldiğinizde ne CİP salonu var, ne de CİP girişi... Buradaki derdim, eğer uçağınız buna uygun değilse CİP ve girişiniz yoksa dünya kadar paraları alıp insanları mağdur etmemek gerekiyor.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

23 May 2017 - 10:35 - Turizm


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.

01

Merve - Kaleye çıkmamış rıhtıma gitmemiş seyir terasında Alanya'yı izlememiş sadece kötülemiş saçma.

Yanıtla . 0Beğen . 0Beğenme 23 Mayıs 10:35

Çorum Haber