Söz dinlemeyen çocuklara karşı nasıl davranmalı?

"Kimeçekmiş anlamadım ki tuhaf tuhaf huylar..."

"Ne söylersem söyleyeyim beni hiç dinlemiyor, dinlediği zamanlarda da söylediklerimin tam tersi davranış sergiliyor."

"Güzel söylüyorum olmuyor, ceza veriyorum yine olmuyor; hatta dövdüğüm bile oluyor ama..."

"Kurallara uymuyor. Dikkatsiz, inatçı ve sorumsuz davranıyor."

"Evde merkeze kendini koydu. O ne derse o olsun istiyor."

"İstediği her şey anında olmalı. Olmazsa evdeki her şeye zarar verebilecek güce sahip."

"Burnunun dikine gidiyor, söz dinlemiyor."

"Bizim ailede böyle şeyler hiç olmadı, olmaz. Saygısız davranışlarıyla bizi çileden çıkarıyor."

"Ailece bir şeyler yapmak istediğimizde bizi dinlemiyor, sürekli 'ben konuşayım' istiyor."

"Okulda lider statüsü kazanmak için yapmadığı kalmıyormuş, öğretmenleri aileyi sorguluyor ama bizim ailede böyle şeyler hiç yaşanmaz ki..."

DİKKAT!

Sevgili anne ve babalar, çocuk bakımından sorumlu kıymetli okuyucular,

Kişilik oluşumunun temeli kabul edilen yaşamın ilk 5 yılında çocuklarda söz dinlememe, aşırı inatlaşma gibi davranışlar görülebiliyor. Yukarıda saymış olduğu ebeveyn yakınmaları neredeyse pek çoğunuzun ya bizzat yaşadığı (her gün bu sorunları yaşıyor bile olabilir), ya da çevresinden duyduğu, belki de bizzat gözlemlediği yakınmalardan yalnızca birkaçıdır. Özellikle 2-2,5 yaşlarında sıkça karşılaşılan 'söz dinlememe', 'burnunun dikine gitme', 'dediğim dedik, çaldığım düdük' türünden davranışlar, anne ve babaları çoğu zaman çileden çıkarmaya yetip artıyor.

Tuvalet eğitimine tekabül eden bu dönemde kendi beden bütünlüğü üzerinde kontrol kazanmaya başlayan çocuk, aşırı özgüveni, israrcı tavırları ve kendinden emin halleriyle ailenin tahammül sınırlarını zorlayabiliyor.

PEKİ, SÖZ DİNLEMEYEN ÇOCUKLARA NE YAPMALI?

Bu dönemde isteklerini ağlayarak yaptırabileceğini düşünen ve hele ki anne ve babaların dikkatsiz davranışları sonucu istediklerini ağlayarak yaptırabileceğini öğrenen, pekiştiren çocuklar, eşyalara zarar verebilir, eline geçen her şeyi fırlatabilir, kendilerini yerden yere atabilirler. Bu gibi durumlarda anne ve babalar (bakım veren her kimse) sakin ve sabırlı davranmaya özen göstermelidirler. Anne ve babalar, olumsuz nitelendirilen davranışların aslında çocuğun normal gelişim süreci ile ilişkili olduğunu akıllarından çıkarmamalı ve her türlü konuda birbirlerine destek olmalıdırlar. Çocuğun sergilemiş olduğu davranışlara aşırı tepki ve tahammülsüzlük gösteren anne ve babalar, bu yaklaşımlarıyla çocuğun negatif tavırlarını kuvvetlendirecektir.

Bu dönemde sakin ve net kalmayı becerebilmek ve çocuğun sakinleşmesini beklemek en temel esastır. Bu dönemde yine her türlü sözel ve fiziksel cezadan uzak durmalı, kararlı olmalı, çocukla ailece 'kaliteli zaman' geçirmenin yolları aranmalıdır.

AİLELERE ÖNERİLER

Anne, baba ve çocuk bakımından sorumlu herkes (bu bir kreşte görevli öğretmenden, müdüre, mutfak sorumlusundan güvenlik görevlisine kadar herkesi kapsar), çocuğun gelişim dönem ve görevlerini iyi bilmeli, öğrenmeli, hatta beynine kazımalıdır. Tüm bunları en iyi şekilde bilen bir kişi, çocuğun tutarlı veya tutarsız davranışları sonucu kendinden emin bir tavırla "şu yaşlardaki bir çocuk, şu şu şu şekilde davranabilir. Şöyle yaparsa böyle davranmalı, böyle yaparsa şu şekilde cevap vermeli." diyebilir.

Anne, baba ve çocuğa bakım verenler, çocuğun davranışlarına karşı nasıl tepki verdiklerinin farkında olmalıdırlar. Altı çizilesi kavram 'farkındalık' gerek çocuğa, gerekse aileye büyük fayda sağlayacaktır.

Çocuklara aşırı otoriter ya da esnek davranmaktan kaçınmalı, çocuğun davranışları üzerine nasıl bir yol izlenebileceğine dair anne ve baba, ortak kararlar alarak davranışlarında tutarlı, disiplinli, planlı, net ve kararlı olmaya özen gösterilmelidir. (Bir gün esnek, bir gün katı olan ebeveynler, çocukları asla kandıramaz. Unutmayın onlar çok zeki."

NASIL DAVRANMALI?

- Çocuğa sabretmeyi, beklemeyi, dinlemeyi öğretin.

- Çocuğun ilgi ve dikkatini yoğunlaştırabileceği aktiviteler, en büyük destekçiniz olacaktır.

- İstediği şeyi hemen anında almak ve, "Benim olmadı, onun olsun. Ben yaşayamadım, o hemen yaşasın. Varsın şımarsın, ne olacak sanki" türünden davranışlar sergilemek, çocuğun negatif davranışlar kazanmasında dahası bu davranışları pekiştirmesinde son derece etkili olacaktır.

- Özellikle ilk 5 yaş aralığında çocuklara somut yollarla yaklaşmanızda fayda var. Piaget'in ortaya attığı bilişsel gelişim kavramına göre çocuklar, ergenlik dönemiyle birlikte (12 yaş ve üzeri) soyut işlemler dönemine geçerek kavramların soyut anlamlarını algılayabilecek seviyeye yükselirler. Soyut gelişim dönemiyle birlikte çocuklar, çeşitli idealler, fikirler, değerler ve inançları geliştirmeye başlarlar. Toplumun yapısıyla, felsefesiyle ve özellikle politikayla ilgilenirler.

(Çocuk Gelişim Psikoloji – Denise Boyd, Helen Bee – Kaknüs Yayınları – 2009)

Çocuklar, "Ayıp, günah, Allah yakar." şeklindeki söylemleri soyut zekanın gelişmesiyle algılar. Dolayısıyla ergenlik dönemi öncesi çocuklara somut örneklerle yaklaşmakta büyük fayda var.

- Anne ve baba ya da bakım veren her kimse birbir(ler)iyleişbirliği içerisinde olmalı ve birbirlerinin kararlarını desteklemelidir. Örneğin; "Annen öyle söylediyse demek ki varır bir bildiği, baban söyledikleri konusunda haklı olabilir, onu dinlemende yarar olacağını düşünüyorum." gibi.

- Çocuklarınızdan güçlerinin üzerinde başarı veya davranış beklemeyiniz. Siz ne yaparsanız yapın, ne kadar dil dökerseniz dökün o, kapasitesine ve yaşının gereksinimlerine uygun olarak davranacaktır.

- Kendi tutum ve davranışlarınızın farkında olunuz. Aşırı esnek ve gevşek davranışlar, aşırı otoriter, katı ve despot davranışlardan farksızdır. Bu konuda birlik olup kararlı olmanız yararlı olacaktır.

- "İstediğin kadar inatlaş, olmaz diyorsam olmaz" katılığını her durumda sergilemeyin. Öncelikle istediği şeyin ne olduğuna bakın, davranışlarını süzgeçten geçirin ve sonrasında kontrolü elden bırakmayın. Esasında çoğu zaman 'görmezden gelme davranışı' size büyük katkı sağlayacak, çocuğun davranışlarını pekiştirmesini engelleyecektir.

- Cezanın her türlüsünden kaçının ve çocuklarınızı kurallara boğmayın. Aceleci davranmayın ona zaman tanıyın. Seçenekler sunmak, çocuk için daha kabul edilebilir olacaktır. Örneğin; çocuğunuzu hiç dinlemeden ya da sözünü bitirmesine müsaade etmeden 'Asla olmaz', 'Mümkün değil' gibi sözlerle kesmek yerine onu dinleyerek ve istediği şeye ulaşması konusunda ona seçenekler sunarak yol gösterici olun.

- Eleştirme, kıyaslama ve alaycı tutumlar, çocuğun benliğinde olumsuz iz bırakacaktır. Lütfen dikkatli olunuz.

- "Ne yaptımsa olmadı, bir türlü davranışlarını kontrol altına alamıyorum. Bu da beni ve eşimi çileden çıkarıyor. Hiçbir şeyin onun bu davranışlarını alt etmede yararlı olabileceğini düşünmüyorum. Kendime olan inancım, güvenim gitti." diyorsanız alanında uzman bir psikoloğa ya da çocuk gelişim uzmanına danışmanızda yarar var.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Merve Kaya - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber