Serbest vuruş

BUGÜN

sizinle baş başa verip iki konu hakkında görüşeceğim.***BİR: Dün sabah çarşıda rutin haber avındayken, Atatürk Caddesi üzerindeki Hancı Pastanesi’nin kaldırıma nazır masalarının birinde, MHP’nin genç kuşak isimleri Hacı Mevlüt Zavlak, Mustafa Türkdoğan ve Kamil Çiçek ile karşılaştık. Koyu bir sohbetin tam ortasına düştüm, acil bir işim olduğu için müsaade istedim, bu esnada tek kare fotoğraf çektirip Facebook’a yükledim, altına da “MHP’nin genç kuşak isimleri kongre sürecini değerlendiriyor” diye yazdım. Çarşıdaki işimi bitirip gazeteye gelinceye dek bizim fotoğrafı aşağı yukarı 80-90 ortak arkadaşımız beğenmiş, altına da epey bir yorum yazılmış. Kimi, “İlçe Başkanlığı Hacı Mevlüt Zavlak’ın hakkı” diye yazmış, kimi de “O koltuğa Mustafa Türkdoğan oturmalı” diye görüş beyan etmiş.Bu arada dün bir gazetenin manşetindeki “Anketler Hoca Diyor” başlığına esprili bir göndermede bulunmak için ben de Facebook’ta paylaştığım o fotoğrafa “Delegeler Hacı diyor, anketler Hoca. Hacı mı, Hoca mı?” yorumunu yazdım, sonuna da “gülen adam” ikonu koydum.“Hacı”dan kastım elbette ön ismi “Hacı” olan ve bu genç yaşına rağmen adeta ayaklı ansiklopedi gibi olan sevgili Mevlüt Zavlak’tı.Facebook veya Twitter’ı genelde ya sevdiğim ve değer verdiğim büyüklerimle, küçüklerimle ve akranlarımla olan fotoğraflarımı veya hoşuma giden bir cümleyi/sözü paylaşmak için kullanıyorum.Asla, “Bu mecradan birilerine laf sokayım”, “Göndermede bulunayım” diye düşünmedim, çünkü beni tanıyanlar bilir, birine bir şey diyeceksem ima etmem, lafı evirip çevirmem, araya aracı koymam, ya direkt yazarım, ya da giderim, meramımı direkt yüzüne söylerim.Hal böyleyken, epeydir kış uykusuna yattıklarını zannettiğim bir iki densiz sahte hesap üzerinden sırf bu yorumum nedeniyle inanılmaz bir saldırı başladı, başlatıldı.Benim sosyal medya paylaşımlarımı an be an takip eden, “Acaba Alper ne paylaştı?” diye heyecandan yerinde duramayan, paylaşımlarımın satır aralarını elinde cımbızla ayıklama gayretine girip bulduğu sözde kırıntıları ise sözüm ona muhataplarını telefonla arayıp yetiştiren ve “cici çocuk” olma hevesine giren arkadaşlara buradan selam ediyorum.Bu arkadaşlara son bir sözüm var.Benim tek sırrım şudur arkadaşlar.Ben yazacağım, siz de beni takip edip çıldıracaksınız, maskelerinizin ardına gizlenip bana saldıracaksınız.Çünkü başka uçarınız da yok, kaçarınız da.Hepinizin gözlerinden öpüyorum.***İKİ: Bana göre geçen haftaya damgasını vuran “Şehrin Abisi” başlıklı dört bölümden oluşan yazı dizimden sonra tebrik eden de oldu, eleştiren de.“Bravo, güzel tespitler yapmışsın, eline sağlık” diyenlere teşekkür ediyorum, fakat beni asıl ilgilendiren, “Yahu ‘Şehrin Abisi’ ilan ettiğin Adem Başkan daha 39 yaşında. Alanya’da abi olacak o kadar adam var ki, bence bu işi çok erken ilan ettin” diyenlerin söyledikleriydi.Hatta geçen hafta sonu lüks bir mekânda yapılan bir düğünde karşılaştığım (ismi bende saklı) Alanya’nın ileri gelen ailelerine mensup bir beyefendi, “Yazı dizini merak ve heyecanla okudum. Finalde Şehrin Abisi olarak Hasan Sipahioğlu ismini bekliyordum, hayal kırıklığına uğrattın bizi” dedi.Ben de, “Doğrudur. Hasan Bey, Cengiz Aydoğan’ın DYP’den ANAP’a transfer olduğu 1996’dan başlayarak, Alanya Belediye Reisi olduğu 1999’dan devam edip, başkanlığı (seçim kaybettiği için) bıraktığı 30 Mart 2014’e kadar Şehrin Abisi idi. Ama seçim kaybettiği için bu unvanını ne yazık ki kaybetti. Aday olmayıp yerini gençlere bıraksa Onursal Şehrin Abisi ta kendisiydi” diyecektim, baktım Hasan Bey’i benden daha çok seviyor, üzülmesin diye, diyemedim.Hafta boyu buna benzer serzenişleri sıkça duyduğum için bu sütunlardan bu işe neşter vurup noktayı koymak amacıyla bunca kelamı ettim.Doğrudur, Adem Başkan 39 yaşında genç bir yöneticidir. Şehrin Abisi yazı dizisinin finalinde de belirttiğim gibi, bu unvanı tam manasıyla hak etmesi için önünde zorlu, yorucu, engelli, engebeli bir yol ve süreç vardır.Beğenseniz de beğenmeseniz de, Adem Başkan’ı “Şehrin Abisi” olarak ilan etmemin tek sebebi, “Alanya Belediye Başkanı” olmasıdır.60 bin küsur seçmenin güvenini kazanıp o koltuğa oturmuşsa, Şehrin Abisi “seçilmiş” bir isim olabilirdi diye düşünerek o satırları yazdım, “atanmış” bir isim abi olamaz dedim.Nasıl, iyi demiş miyim?Saygılarımla...

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Alper Kutay - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber