Şehirleri kimler çirkinleştiriyor?

KÖYLÜLER mi?Köylü köyde ürettiğini şehirde satarak; haftalık, aylık veya yıllık ihtiyacını giderip köyüne döner. Şehirle ilişkisi, eğitim ve sağlık hizmetleri nedeniyle devam eder…İşçiler mi?Adı üstünde, işçi; verilen işi yapmaktan başka sorumluluğu yoktur. Tek dertleri evlerini geçindirmektir…Memurlar mı?Yetki ve sorumlulukları kanunlarla sınırlandırılmış memurların başında müdür vardır. Üç, beş müdürü de yönetsin diye başlarına genel müdür atarlar…Aydınlar mı?Bilgi ve becerilerini halkın hizmetine sunmak için heyecanla görev beklerler. Çoğu zaman hayat kendileri için hayal kırıklığıdır…Bu unsurların birlikteliği şehirlerin var olma nedenidir. Büyüklerinden aldığı yaşam biçimini, folkloru, mimariyi, müziği yaşatmayı sürdürürler. Zaten kültür dediğimiz kavram; birlikte yaşam alışkanlıklarımız ve birlikte ortaya koyduklarımız değil midir?
O halde şehirlerimizi kimler çirkinleştiriyor? Sorunun yanıtı basit; bildikleri yanıldıklarına yetmeyen, balataları tutmayan, yüksek egolu yönetici ve belediye başkanlarıdır.Siz, hiç dünyada; bir belediye başkanının güzelleştirdiği şehir biliyor musunuz? Eskişehir mi aklınıza geldi? Cadde ve sokakları eklektik (taklit) birtakım objelerle süslemekle şehirlerinizi güzelleştirmiş olmazsınız. Odunpazarı uygulamalarını eleştirmek yapılanların yanlış olduğu düşüncesini yaratmamalı.Cumhurbaşkanlığına benim de uygun gördüğüm Yılmaz Büyükerşen’in Eskişehir’e yaptıklarını görmemek haksızlık olur. Yeşil alanlar, sosyal donatı alanları ve daha önceleri lağım gibi akan Porsuk Çayı’nın temizlenerek insanların kullanımına sunulması başarıdır. Eğer Eskişehir halkının talepleri olmasa böylesi işler başarılabilir mi?“Kentsel Dönüşüm” kavramı yarar yerine kültürel tahribata neden oluyor. Yıkılan evlerin yerine yoğunluğu fazla, yeni yerleşimlerin şehir estetiğine yarardan çok zarar verdiği bir gerçektir.Son; ranta yönelik vahşi uygulama Balat, Fener ve Sulukule civarında yapıldı. Sulukule’yi yıkmakla sadece akşamcıların keyfini kaçırmadılar. Türkiye’nin eğlence ve müzik sektörüne de darbe vurdular. Türk Sanat Müziği’ne emekçi müzisyen yetiştiren alanı yok etmek siyasi Vandallıktır.İstanbul’a aday olduğunda, ilk söylediği “kaçak” bir binada yaşıyorum olmuştu. Herkes kaçak yapıda oturanı seçmezler herhalde diye sevinmişti. Oysa hazine arazilerini yağmalayan ve yağmalattıranlar “işte adayımız” diye etrafında kenetlendiler. Arabesk sermayenin iktidarında amaç; yaşanabilir imar alanları yerine rant alanları yaratmaktır.Gazipaşa’dan Kaş, Kalkan ve yaylalar dahil, her yerde aynı yüz… Belediye çalışmalarının böylesi amacı belli olmayan tabelalarla tanıtımı nasıl bir anlayıştır. Ruh hastalığı da böyle bir şey olsa gerek. Bu denli yüksek ego insanı çatlatmaz mı? Vali ve kaymakamlar yanlarında figüran gibiler.Siz, bırakın Türkiye’yi, dünyada belediye başkanlarınca güzelleştirilmiş bir şehir biliyor musunuz?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Aşık - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber