Röntgen ve tomografi gerektiğinde yapılmalı

RÖNTGEN tıp dünyasında tanı amacıyla hastalıklarda sık sık kullanılan bir yöntemdir. Röntgen ışınları normal ışınlardan çok daha farklıdır. Dokuların içerisinden geçerek görünmeyen dokuların aydınlatılmasını sağlamaktadır. Ses dalgaları (ultrason) ve manyetik alanların (MR görüntüleme), kabul edilen bilimsel limitler içerisinde tekrar tekrar kullanılmasının bilinen herhangi bir zararı bulunmaz, bu yüzden bu yöntemlerin hamile hastalarda bile güvenle kullanılabilir.
“Röntgen çekimleri, bilgisayarlı tomografi gibi X-ışınlarının kullanıldığı yöntemler için ise durum biraz farklıdır. Bu yöntemlerin kullanılması, hastaların radyasyona maruz kalması sonucunu doğurur. Hastanın maruz kaldığı radyasyon dozu çok sıkı bir biçimde kontrol edilse de, X-ışınlarıyla özellikle tekrarlayan incelemeler söz konusu olduğunda, fayda-zarar dengesinin göz önünde bulundurulması gerekir. Tüm radyolojik işlemler gerçekten gerektiğinde, doğru bir şekilde ve mutlaka bir radyolog tarafından gerçekleştirilmelidir.”

Hücreye ve DNA’sına etki yapabilir

Elektrik enerjisi kullanılarak üretilen ve dokuları geçebilme özelliğine sahip olan X-ışınları, insan vücudunu geçerken farklı dokularda, farklı oranlarda soğrulur. X-ışınlarının bu özelliği, tıp alanında kullanımın temelini oluşturur. İncelenen vücut bölgesinden geçirilen X-ışını, bir röntgen filmi üzerine düşürülerek elde edilir. Filmde farklı dokuları temsil eden, siyah, beyaz ve grinin tonlarında gölgeler oluşur. X-ışınları dokudan geçerken, molekül ya da atomlarla etkileşerek, atomda iyonlaşmaya sebep olur. İnsan dokusunda iyonlaşma, DNA ve hücrede hasara neden olabilir. Potansiyel olarak X-ışınlarının bu tür bir zararı olsa da, tanısal amaçlı kullanılan X-ışınlarının sağlığa zararlı yan etkileri oldukça azdır.

TANISAL RADYOLOJİDE KULLANILAN

X IŞINI KULLANILAN YÖNTEMLER;

Röntgen: Sinüzit, akciğer hastalıkları, kemik, eklem v.s. hastalıkların tanısında kullanılır.

Bilgisayarlı Tomografi: Karın ve göğüs organlarının tetkikinde kullanılır. Bunun yanında kalp, burun, karaciğer, pankreas, sinüsler ve akciğer hastalıklarında da tercih edilir. Bilgisayarlı tomografiyle biyopsi gibi tedavi ve tanı amaçlı prosedürlerde de yardımcı olunan bu işlem ayrıca omurga ve kemik hastalıklarının tanınmasında da etkilidir.

Anjiografi: Kalp ve damar hastalıkların tanısında

Mamografi: Meme dokusunun röntgen ışınlarıyla görüntülenmesidir. Kullanımındaki öncelikli amaç erken meme kanserinin teşhis edilmesidir.

Floroskopi: Floroskop adı verilen cihaz yardımı ile sindirim sistemi, idrar yolları, kadın üreme organları ve daha vücudun birçok bölümünün incelenmesinde kullanılan tıbbi görüntüleme tekniğidir.

X IŞINI KULLANILMAYAN YÖNTEMLER;

Ultranonografi: Ultrasonografi, insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarının kullanıldığı bir tanı yöntemidir. Ultrasonda radyasyon riski yoktur.

Ultrasonografi çoğunlukla kadınlarda bebeğin sağlık durumunun incelenebilmesi için, karaciğer, safra kesesi, pankreas, dalak, böbrekler, mesane, prostat bezi, yumurtalıklar ve rahim gibi karın içi organların görüntülenmesi için kullanılır. Bunun dışında vücutta ses dalgalarının geçişine hava ve kemik engeli olmayan tüm organ ve anatomik yapılarla ilişkili rahatsızlıkların teşhisinde de sıklıkla kullanılmaktadır (Tiroid bezi, meme, testis, kas ve tendonlar, yumuşak doku, tükrük bezleri, yeni doğan döneminde kalça ve beyin gibi).

MR (Manyetik Rezonans): Cihaz vücudumuzdakiyumuşak dokuların görüntülerini elde etmek için hidrojen atomlarını tarar. Bu atomları bulmak için o taranacak bölgeye yüksek manyetik alan uygulanır. Manyetik alanların oluşturduğu radyo dalgaları hidrojen atomlarını uyarır ve hidrojen atomları enerji salmaya başlar salınan enerji cihaz tarafından algılanıp görüntüye aktarılır.

MR cihazlarının kullanımı genellikle yumuşak doku görüntülenmesinde kullanılır: Beyin ve omurilik hastalıkları, kas iskelet sistemi, menisküs ve bel fıtığı gibi rahatsızlıklarda sıkça kullanılır.

RÖNTGEN ÇEKTİRMENİN ZARARLARI NELERDİR?

Çocuklar ve yaşlılar hassastır: Küçük çocuklar yetişkinlere göre daha hassas olduklarından dolayı röntgen ışınlarına karşı daha hassastırlar. Bu sebeple zorunlu kalınmayan durumlarda çocuklarda ve bebeklerde röntgen çekilmemelidir.

Yaşlılarda çeşitli hastalıkların artışına ve kişideki duyarlılığın daha da artmasına bağlı olarak röntgen ışınlarına karşı hassasiyet gelişebilir. Bu sebeple kişiler çok dikkatli olmalıdır.

ÖZETLE;

Tüm tanı ve tedavi yöntemlerinde olduğu gibi röntgen filmlerinin de potansiyel yarar ve zararları gözden geçirilip, gerçekten gerekli ise yapılmalı, ufak tefek rahatsızlıklarımızda hem sağlığımızı hem de devletimizin bütçesini düşünerek doktorlarımızın önerileri doğrultusunda duruma yaklaşmalıyız.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Dulum - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber