Cumurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa Valiliği önünde düzenlenen toplu açılış töreninde gençleri ön plana çıkaran Cumhurbaşkanı Erdoğan "16 Nisan'ın akşamı özellikle Manisa'yı takip edeceğim." dedi

ERDOĞAN idam konusu ile ilgili "bana geldiğinde ben onaylarım ama parlementodan çıkmaz ise bunun için de referandum yaparız. dedi.

Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'ndaki toplu açılış törenindeki konuşmasında, 220 milyon lira tutarındaki kamu, belediye ve özel sektör yatırımlarının şehre hayırlı olmasını diledi.

Açılışı gerçekleştirilecek eserler arasında, eğitimde 145 derslik, 620 öğrenci kapasiteli pansiyon, 200 öğrenci kapasiteli erkek öğrenci yurdu, bir spor salonunun bulunduğunu belirten Erdoğan, sağlık alanındaki yatırımlar hakkında bilgi verdi.

TOKİ'nin altyapı ve çevre düzenlemeleriyle birlikte 141 konutu, AFAD'ın 34 dersliği ve Soma Akşemsettin Camisi'ni tamamladığını, belediyelerin spor tesislerini, sağlık ocaklarını, çevre düzenlemelerini, çeşitli hizmet binalarını şehre kazandırdığını bildiren Erdoğan, özel sektörün zeytincilik, sütçülük, soğuk hava depoculuğu, alabalık, gübre, kuruyemiş gibi alanlarda gerçekleştirdiği yatırımları da hizmete açtıklarını söyledi.

Bugüne kadar hiçbir gücün önünde eğilmediklerini, sadece Allah'ın huzurunda rükuda ve secdede eğildiklerini vurgulayan Erdoğan, alandakilere "Bundan sonraki süreçte de sizlerle beraber el ele, dimdik bu yürüyüşümüzü devam ettireceğiz." diyerek seslendi.

Erdoğan, son 14 yılda Manisa'nın 18 milyar liralık yatırımla yepyeni bir çehreye kavuştuğunu, şimdi ise yeni yatırımlarla Manisa'nın daha büyük hedeflere doğru ilerleyeceğini kaydetti.

İstanbul-İzmir otoyolunun aynı zamanda bir "Manisa Projesi" olduğunu, 6,5 milyar dolarlık bu dev projenin etap etap hizmete girmeye başladığını anlatan Erdoğan, Osmangazi Köprüsü'nün açılışının yapıldığını anımsatarak, bu yatırımların hepsinin 16 Nisan'ın öncü haberleri olduğunu söyledi.

Ankara-İzmir hızlı tren projesine de değinen Erdoğan, "Ankara-Afyon-Uşak-Manisa-İzmir hızlı tren hattı bölüm bölüm inşa ediliyor. Bu hat devreye girdiğinde Ankara-Manisa arası 3 saatin de altına düşüyor. Rabbim bu ülke için, bu millet için taş üstüne taş koyan herkesten razı olsun." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa'nın her dönemde bu coğrafyanın üreten eli, düşünen beyni, savaşan kolu, yürüyen bacağı olduğunu ifade ederek, "Şehrimizin 2015 yılından bu yana terörle mücadelede asker ve polis olarak 21 şehidi var. Son El Bab operasyonunda da Manisa'nın 3 gazisi bulunuyor. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz." diye konuştu.

"Bizim rejimle mejimle işimiz yok"

Bugün de Manisa'ya çok büyük bir görev düştüğünü belirten Erdoğan,  Türkiye'nin 16 Nisan'da sandığa giderek, önemli bir tercihte bulunacağını  anımsattı.

 Yönetim sistemini değiştireceklerini ifade eden Erdoğan, "Hani bu ana  muhalefet ve onun malum takıntıları var. Ne diyor? 'Bunlar rejim değiştirecek'  Bizim rejimle mejimle işimiz yok. Rejim sorunu bu ülkenin 1923'te bitti. Bizim şu  anda yönetim sistemiyle sorunumuz var. Cumhurbaşkanlığı, başbakanlık bunları  birleştiriyoruz güçlü bir yürütme organı oluşturuyoruz. Ama bunlar bundan  anlamaz. Bugüne kadar bunlara 5 tane koyun ver, kaybedip gelirler."  değerlendirmesinde bulundu.

"Bu millet yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 yılda Türkiye'nin geldiği noktaya işaret  ederek, Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülke 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol  yapıldığını, 14 senede 6 bin 100 kilometreye 18 bin kilometre bölünmüş yol ilave  ettiklerini belirtti. Yolun medeniyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu millet  yatanı da görüyor, çalışanı da görüyor. 25 tane havalimanımız vardı şimdi 59 tane  havalimanımız var. 16 Nisan'da 'evet' bunların devamı demektir, 'Daha da ileri'  demektir." diye konuştu.

 AK Parti iktidara gelene kadar hızlı trenin olmadığını anımsatan  Erdoğan, 'evet' demenin yüksek hızlı tren, bölünmüş yolların ve havalimanlarının  daha da artması demek olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'evet'  tercihinde bulunulmasının, Türkiye'nin, dünyanın en büyük havalimanına sahip  olması demek olduğuna da dikkati çekerek, önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde  havalimanının ilk kısmının açılacağını belirtti.

 İzmir'de doğru dürüst bir havalimanı bulunmadığı dönemde Adnan  Menderes'i yaptıklarının altını çizen Erdoğan, "Gerçekleri göreceğiz. Bunlar  medeniyet nedir anlamazlar bu işten. Şurada Beydağ Barajı'nı yaptığımız zaman  bazıları bizimle dalga geçti, 'Olmaz' diye. Biz 'Bal gibi olur' dedik. Yaptık mı,  yaptık. Ödemiş Ovası'nı sulamaya başladık mı? Evetçi demek, bu demektir işte."  şeklinde konuştu.

"Biz Fatih'e layık olacağız"

Meclisin ve yargının görevlerini yeniden tanımlayarak, bu kurumları  güçlendireceklerini belirten Erdoğan, "Ne diyor CHP Diyor ki; 'Bunlar Meclisi  kaldıracaklar.' Yalan konuşma, doğru konuş. Tam aksine Meclisin gücünü  artırıyoruz, denetim gücünü artırıyoruz. Cumhuriyetimizi daha güçlü bir  demokrasiyle daha güçlü bir yönetimle taçlandırıyoruz. Biz bu ülkenin ve bu  milletin sevdalısıyız. Biz size aşığız, aşık. Biz Ferhatız siz de Şirinsiniz.  Ferhat dağları nasıl deldi? O aşkından dolayı deldi. Şimdi biz de dağları dele  dele geliyoruz. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş kadar tünel yaptık." ifadelerini  kullandı.

Bununla da yetinmeyerek, denizin altından gittiklerini ifade eden  Erdoğan, "Benim ecdadım Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'un fethinde karadan  gemileri yürüttü. Dedik ki 'Dede, sen karadan gemileri yürüttün, biz de şimdi  Marmaray'la denizin altından Marmarayı yürütüyoruz' dedik. Üç sene de  Marmaray'dan 200 milyona yakın insan geçti. Bitmedi bir de dedik ki, 'Avrasya  Tüneli'ni yapacağız.' Denizin altından Asya ile Avrupa'yı birbirine bağladık mı?  Şimdi de otomobiller geçiyor denizin altından. Niye? Biz Fatih'e layık olacağız."  diye konuştu.

Erdoğan, boğazın üzerine üçüncü köprü olarak Yavuz Sultan Selim  Köprüsü'nü yaptıklarını da hatırlatarak, köprünün üzerinden de raylı sistemle  yüksek hızlı trenin geçeceğini bildirdi.

Bütün bunların millet için olduğunu ifade eden Erdoğan, alanda  bulunanlara, "16 Nisan'da hazır mıyız?" diye sordu. "Evet" yanıtını alan Erdoğan,  "Türkiye'nin, Türk milletinin aleyhinde olacak hiçbir işin içinde yer almayız.  Tam tersine tüm benliğimizle karşısında dururuz." dedi.

Göreve geldiği günden bu yana yurt içinde ve dışında Türkiye'yi temsil  ederken ortaya koyduğu duruşa milletin şahit olduğunu belirten Erdoğan, "Bu  millet dik durur, dikleşmez. Şanına ne yakışırsa onu yapmamız lazım."  değerlendirmesinde bulundu.

 Alandakilerin "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarına "Ben de  sizinle gurur duyuyorum" karşılığını veren Erdoğan, şunları söyledi:

 "15 Temmuz gecesi darbecilerin karşısında sizlerle tarihe geçecek  şanlı bir duruş sergiledik. Bugün de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini ülkemizin  ve milletimizin geleceği için istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Eğer  mevcut sistemle Türkiye'nin hedefine ulaşabileceğine, eskiden beri yaşadığı  sorunları çözebileceğine inansaydık emin olun anayasa değişikliği konusunda en  küçük bir adım atmazdık. Ama gördük biz, yaşadık. 14 senedir bunu görüyoruz.  Nasreddin Hoca ne dedi, damdan düşmüş, ayakları kırılmış, koştular doktor  aramaya, 'doktor değil, bana damdan düşen birisini getirin.' dedi. Ben de diyorum  ki biz damdan düştük. Neyin ne olduğunu biliyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakanlık yaptığı dönemde Merkez Bankası'na  yapılacak atama için önerdiği isimlerin çok birikimli olmalarına rağmen, 10.  Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından "Ben öyle uygun gördüm" denilerek,  geri çevrildiğini anlattı.

Erdoğan, "Niye? Zihniyet uymuyor. İlla aynı yerden geleceğiz.  İdeolojik bakıyor. Bu zihniyet ne yaptı? Kendi zihniyetinde olduğu halde rahmetli  (Bülent) Ecevit'e kitap fırlattı. Böyle bir şey olabilir mi? Cumhurbaşkanı  başbakanına kitap fırlatacak, anayasa kitapçığını, böyle bir anlayış olabilir mi?  İşte biz bunu tecrübe ettik." dedi.

"Ülkemize olan maliyetini hiçbir zaman umursamadılar"

Aynı ekolden geldikleri için, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile böyle  bir sıkıntı yaşamadığını, kendi cumhurbaşkanlığı döneminde görev yapan iki  başbakanın da sorunsuz çalıştığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Sırf kendi çıkarlarını daha iyi koruyabilmek adına gücü ve yetkiyi  farklı makamlar arasında dağıtanlar, bunun ülkemize olan maliyetini hiçbir zaman  umursamadılar. Çünkü bu ülke ne yazık ki birçok darbe, engelleme, şunun bunun  karşısında adeta rüzgar önündeki yaprak gibi savruldu. Bu ülkede zayıf  yönetimler, bütün bunlar yüzünden siyasi ve ekonomik krizler çıktığında, sosyal  çalkantılar yaşandığında zararı kim görüyor? Millet görüyor. Onların ise batan  geminin malları misali bu kaostan kendilerine menfaat sağlamaktan başka bir  düşünceleri yoktur. Cumhurbaşkanlığı seçimi çıkmaza girdi. Cumhurbaşkanlarıyla  başbakanlar birbirine düştüğünde kaybeden kim oluyor? Yine millet. İşte o anayasa  kitapçığı fırlatıldığında ertesi gün kur bir anda yüzde 40 fırladı. Kim ödedi?  Millet. Bu karmaşayı kendilerine daha fazla alan açmak için kullanmanın hep  peşinde oldular. 1970'li yılları unutmadınız değil mi? 1990'lı yılları  hatırlıyorsunuz değil mi? 2003 yılına kadar bu ülkenin yaşadığı sıkıntıları  bizzat gören kardeşlerim var burada."

Başbakanlığı döneminde önlerine çıkarılan engelleri hatırlatan  Erdoğan, şöyle devam etti:

"2007 yılında bize cumhurbaşkanı seçtirmemek için icat ettikleri 367  garabeti ve diğer usulsüzlükler dün gibi gözümüzün önünde. Türkiye 16 Nisan halk  oylamasına, bu anayasa değişikliğine durduk yere gelmemiştir. Yeni yönetim  sistemi arayışımızın gerisinde asırlar boyu yaşanan sıkıntılar, tecrübeler,  ortaya çıkan ihtiyaçlar vardır. Ömründe hiç gocadonu giyip deste çekmeye gitmemiş  olanlar milletin derdini de bilmez, o derdin dermanını da bilmez. Siz, badırdayıp  duranlara bakmayın. Emin olun, anayasa değişikliğiyle getirilen yeni yönetim  sistemi ülkemizin ve milletimizin hayrınadır."

Türkiye'yi bugünlere onca engele, onca badireye rağmen getirdiklerini  belirten Erdoğan, şimdi yeni sistemle geleceğe çok daha güçlü bir şekilde  taşıyacaklarını ancak bunun için önce 16 Nisan'da sandıkların "Evet'le  patlatılması" gerektiğini bildirdi.

"Tam da bu sebeple"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birileri diyor ki 'Türkiye'nin bu kadar sorunu  var, bunları çözmek için uğraşmak yerine niçin yönetim sistemini  değiştiriyorsunuz?' İşte tam da bu sebeple değiştiriyoruz. Türkiye'nin  sorunlarının çözümü, şahısların inisiyatiflerine kalmasın diye yönetim sistemini  değiştiriyoruz. İstikrarın ve güvenin teminatı şu veya bu kişi değil, bizzat  sistemin kendisi olsun diye anayasa değişikliğini istiyoruz." değerlendirmesinde  bulundu.

Özellikle son 3-4 yıldır her cepheden Türkiye'ye yönelik saldırılar  yapıldığını, bu saldırılarda terör örgütlerinden ekonomiye, medyadan uluslararası  kuruluşlara kadar her aracın kullanıldığını vurgulayan Erdoğan, her saldırıya  buna elverişli araçla karşılık vermek, mücadeleyi doğru yöntemlerle sürdürmek  gerektiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

 "Mevcut sistem dünkü Türkiye'nin dahi ihtiyaçlarını karşılayamıyordu.  Böyle bir sistemle devam etmek göz göre göre ülkeyi krizlerin, çekişmelerin,  kavgaların pençesine terk etmek demektir. Şimdi birileri diyor ki 'İşte 10 yıldır  işler tıkır tıkır yürüyor, sorun çıkmıyor.' İyi de bunun kerameti sistemden  kaynaklanmıyor ki. Son değişikliği şahsıma bağlayanlar var. Şahsi fedakarlıklarla  yürüyen bir sistemde ısrar ederek, kendi kendileriyle çelişiyorlar. Biz bu  sistemi sadece ve sadece milletimiz için istiyoruz. Türkiye hedeflerine daha  kolay ulaşabilsin diye istiyoruz. Eğer 'Tek adam' diyorsanız, tek adamcılık  CHP'nin yapısında vardır. CHP'nin il başkanları, o ilin il valisiydi aynı  zamanda. Gençler siz bunları bilmezsiniz, bunları babalarınıza, dedelerinize  sorun, onlar size söylesin. Hem il başkanı hem vali, bu ülkeyi öyle yönettiler.  Tek particilik, tek adamcılık, böyle götürdüler."

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden 57'sinin başkanlık sistemiyle  yönetildiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu değişikliği biz, ülkemiz daha da kalkınsın,  milletimiz daha zengin olsun, müreffeh bir hayat yaşasın diye istiyoruz. Yeni  yönetim sistemini, ülkemize diz çöktürmek için uğraşanlara karşı daha güçlü bir  mücadele vermek için istiyoruz. Türkiye bir daha darbelerin, krizlerin,  muhtıraların sancısını çekmesin diye istiyoruz." ifadesini kullandı.

 Erdoğan, meydandaki vatandaşlara, "Tüm bu sebeplerle tek millet için  'evet' diyor muyuz? Tek bayrak için 'evet' diyor muyuz? Tek vatan için 'evet'  diyor muyuz? Tek devlet için 'evet' diyor muyuz? Öyleyse tek millet, tek bayrak,  tek vatan, tek devlet." diye seslendi.

"Kimse ülkemizde operasyon yapamaz! Çökertiriz"

 Türkiye'de Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Gürcü, Roman, Boşnak, hiçbir  ayrım olmadığını, 80 milyon vatandaşın tek millet olduğunu vurgulayan Erdoğan,  "Şehidimizin kanı bayrağımızın rengi. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız  şehidimizin ta kendisi. Alternatif bayrak, asla. Paçavraları kimse bayrağımızın  yerine ikame edemez. Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır. Toprak eğer  uğrunda ölen varsa vatandır." diye konuştu.

Erdoğan, "Kimse topraklarımızın üzerinde operasyon yapamaz,  çökertiriz. Şu anda Bestler deresinde, Cudi dağlarında, Tendürek dağlarında,  Mehmedimiz, silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, aynı şekilde bu mücadeleyi  sürdürüyor. Güvenlik korucularımız aynı şekilde sürdürüyor. Allah onlardan razı  olsun." ifadelerini kullandı.

Şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere şifa dileyen Erdoğan, terör  örgütlerine ilişkinse "Bunları derdest edeceğiz" dedi.

Alandaki gençlere seslenen Erdoğan, 16 Nisan'ın gençlerin günü  olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hani diyorlardı ya 'Çoluk çocuğa mı bırakacağız' diye. İşte 16  Nisan'da siz şimdi onlara cevap vereceksiniz. Hazır mıyız buna? 30 yaşında  biliyorsunuz seçilme hakkı vardı biz geldiğimizde. Biz 30 yaşı kaldırdık, önce  25'e indirdik, şimdi de 25'i 18'e indiriyoruz. Dediler ki 'Ya olur mu çocuk  bunlar.' 18 seçme yaşı oluyor da niye seçilme olmasın? Zor olan seçmektir.  Dünyada var, Türkiye'de niye olmasın?"

"Gençlerine güvenmeyen bir ülke, geleceğine güvenmiyor demektir"

Dünya çapında çok sayıda 18-25 yaş arasında bakanla tanıştığına işaret  eden Erdoğan, gençlerin dünyanın çok güçlü firmalarında yöneticilik yaptığını,  yüksek sermayeleri yöneten gençlerle karşılaştığını belirtti. "Şu anda 16 Nisan  parlamentonun kapısını size açma günüdür." diyen Erdoğan, bazı kişilerin buna  "hayır" dediğini ifade ederek şöyle konuştu:

 "Bu 'hayır' diyenlerin karşısında durmaya var mıyız? Onun için çok  çalışacağız. Ben gencime güveniyorum. Ben gençliğime inanıyorum. Siz, 15  Temmuz'da bunu ispatladınız. Siz, 15 Temmuz'da öyle bir duruş sergilediniz ki  'Biz varız' dediniz. F-16'lar ölüm kusarken benim gencim kaçmadı. Tankların  üzerine yürüdü, helikopterlerin, modern silahların üzerine yürüdü. Çünkü hepsi  'vatan' diyordu, hepsi 'şehadet' diyordu, hepsi 'demokrasi' diyordu. Gençlerine  güvenmeyen bir ülke, geleceğine güvenmiyor demektir."

Anayasa değişikliği için halk oylamasına 51 gün kaldığını anımsatan  Erdoğan, bu süreçte durulmaması, gerekirse kapı kapı dolaşılması gerektiğini de  vurguladı.

Erdoğan, 16 Nisan akşamı Manisa'daki sandıklardan çıkan sonucu  özellikle takip edeceğini söyledi.

AK Parti Genel Başkanı Başbakan Binali Yıldırım ile Milliyetçi Hareket  Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir kez daha anayasa değişikliğine  ilişkin verdikleri mücadele dolayısıyla teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:
 "Özellikle de parlamentoda, her iki partinin grubuna teşekkür  ediyorum. Dik durdular, taviz vermediler ve güven oylaması için 339'u  yakaladılar. Şimdi onlar parlamentoda görevini yaptı. Sayın genel başkanlar ve  ekip yaptı. Şimdi sıra nerede? Sıra millette. Şimdi ben de milletime güveniyorum.  Ben diyorum ki benim milletim inşallah AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim,  Milliyetçi Hareket Partisine gönül veren kardeşlerim, Cumhuriyet Halk Partisine  gönül veren kardeşlerim, hatta hatta HDP'ye gönül verenlere, kardeşlerime  sesleniyorum; 'bu, milli birlik seferberliğidir.' Gelin birleşelim ve 16 Nisan'da  bu reformu halledelim."

Erdoğan, "Unutmayın siz 21 yaşında İstanbul'u fethetmiş, çağ kapatıp  çağ açmış bir ecdadın, Fatihlerin torunlarısınız. Ne diyor, Arif Nihat Asya o  güzel şiirinde, 'Delikanlım, işaret aldığın gün atandan, yürüyeceksin, millet  yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim, Ulubatlı Hasan'dan. El de sensin dil de  sen, gönüldesin baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın'" şeklinde  konuştu.

15 Temmuz gecesi yaptığı çağrıyı ve bu çağrıyla meydanlara koşan  vatandaşları hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

 "Marmaris'ten Facetime ile duyuru yaptığımda meydanlara döküldüğünüzü  gördüğümde çok duygulandım ve hemen ilk işim oradan İstanbul Yeşilköy'e gelmek  oldu. Oradaki tüm kardeşlerimle halkımla bütünleştik ve oradan bütün operasyonu  yönetmeye başladım. Anlamlı bir geceydi, fazla sürmedi. 16-17 saatte neticeye  ulaştık. 'İman o cevherdir ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede  yüktür'. Ne diyor Akif, 'Arkadaş, yurdumu alçaklara uğratma, sakın. Siper et  gövdeni dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın. Kim  bilir belki yarın, belki yarından da yakın.'"

İdam için referandum sinyali

Erdoğan, alandaki vatandaşların, "idam isteriz" şeklindeki  sloganlarına karşılık ise şunları söyledi:

"Ben şuna inanıyorum, idam talebi parlamentoya gelecek. Temennim odur  ki parlamentodan geçtiği anda bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Fakat bir  sıkıntı, anayasa değişikliği gerektiriyor. İşte ayın 16'sı aynı zamanda bunun da  bir cevabı olacak. Gerekirse şimdiden bir şey daha söylüyorum, bunun için de bir  referandum yolu açabiliriz. Eğer parlamentodan bu çıkmıyorsa anayasa değişikliği  için bir referandum talebini şimdiden hatırlatıyorum. İnşallah onun için de ne  yaparız, yine millete gideriz. Millet ne diyor? Millet 'idam' diyorsa mesele  bitmiştir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Cumhuriyet Halk Partisi  ne diyor 'Biz Mustafa Kemal'in partisiyiz'. Tamam, Mustafa Kemal'in partisiysen  ne diyor Gazi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Milletin dediğine  niye uymuyorsun? Uyacaksın. Uymazsan, uydurur bu millet."

2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimindeki krizi ve diğer tecrübeleri göz  önünde bulundurularak, 2011'den beri yeni bir anayasa kazandırmaya çalıştıklarını  bildiren Erdoğan, yeni anayasanın en önemli konusunun yönetim sistemi olduğunu  ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böyle bir çalışmaya milletimizin, onları  temsil eden kurumların, partilerin tamamını katmak için her türlü çabayı  gösterdik. Maalesef yaptığımız tüm fedakarlıklara rağmen Meclis çatısı altında  geniş bir uzlaşma sağlamayı başaramadık." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Türkiye'nin, Türk milletinin varlığına, geleceğine yönelik  2013'ten itibaren ardı ardına başlayan saldırılar karşısında yönetim sistemiyle  ilgili teklifleri bir kez daha gündeme getirdiklerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı  Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesindeki her konuşmasında başkanlık sistemini  ifade ettiğini, yaşananların, gelişmelerin yönünün böyle bir ihtiyacı ortaya  koyduğunu dile getirdi.

MHP'nin destek vermesiyle Türkiye'nin bu imkanı elde ettiğini,  Meclisin üzerine düşeni yaptığını ve sıranın millette olduğunu vurgulayan  Erdoğan, "Keşke bu değişikliği tüm partilerin katılımıyla gerçekleştirebilseydik,  olmadı. Bunun için biz anayasa değişikliğinin asli sahibinin, milletimizin  huzuruna gelmiş olmasından dolayı da memnuniyet duyuyoruz. Zaten sözümüz vardı.  Bu değişiklik 367 ile de geçse nihai kararı nereye bırakacaktık? Millete." diye  konuştu.

"Türkiye'yi üç kat daha büyüteceğiz"

 Anayasa değişikliği konusunda da hakemin millet olduğunun altını çizen  Erdoğan, sandıktan çıkacak her sonucun, milletin kararının saygın ve aziz  olduğunu ifade etti.

Erdoğan, şunları kaydetti:

"2003'ten sonra Türkiye'yi üç kat büyüttük. Bununla birlikte artık  mevcut yönetim sistemiyle daha fazla yola devam edemeyeceğimizi görüyoruz.  Patinaj yapıyor, patinaj. Çözüm konusundaki teklifimiz, cumhurbaşkanlığı hükümet  sistemidir. Bu sistemle Türkiye'yi kısa sürede en az bir üç kat daha  büyüteceğimizin sözünü milletimize veriyoruz. Varsa başka teklifi olan ortaya  koysun, onu da tartışalım. Ama siz hiçbir teklifi ortaya koyamadan, 'Sakın mevcut  sisteme dokunmayın, böyle gelmiş, böyle gitsin' derseniz. Bu milletin hiçbir  derdine derman olamazsınız. Bunların hiçbir dikili ağacı yok. Bunlar sadece bomba  yapıp benim halkımı bombalasınlar. Ne diyor Kandil dağındaki? 'Bizim oyumuz  hayır' diyor. Öyle mi? Kandil'deki böyle diyor. Şimdi aynı anlayışı paylaşan  onunla aynı değil midir? Atalarımızın güzel bir sözü var, 'Kişi sevdikleriyle  beraberdir'. Aynı zamanda bizim Peygamberimizin de güzel bir hadisi var, 'Kişi  sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır'. Demek ki böyle gelmiş böyle gitmez."

 Türkiye'nin 16 Nisan'da daha istikrarlı, güvenli, hızlı karar alma ve  uygulama imkanı veren sistemin sahibi olacağının altını çizen Erdoğan, hedeflenen  büyük ve güçlü Türkiye'nin inşa edilmesi için yönetim sistemini değiştirmenin  yetmeyeceğini dile getirerek, hep birlikte Türkiye olunması gerektiğini söyledi.

Yeni yönetim sisteminin bu birliğin çimentosu olacağını vurgulayan  Erdoğan, "Aksi takdirde başımıza neler gelebileceğini, kafamızı kaldırıp  çevremize bir baktığımızda rahatlıkla görebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.

Türk milletinin başını önüne eğdirmediklerini, bundan sonra da  eğdirmeyeceklerini ifade eden Erdoğan, siyasi hayatları boyunca millete hakim  olmak için değil hizmetkar olmak için çalıştıklarını dile getirdi.

"Dengeler içinden makam sahibi olma devri kapanıyor"

Yüzde 51 oyla seçilmek zorunda olan her cumhurbaşkanının da aynı  yoldan gitmek zorunda olduğunun altını çizen Erdoğan, cumhurbaşkanlığı  seçimlerinin millete hizmetkar olma seçimleri olacağını vurguladı.

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

 "Kimin millete söyleyecek sözü, projesi, planı, programı, icraat  hevesi ve gücü varsa o cumhurbaşkanı olacaktır. Öyle dengeler içinden makam  sahibi olma devri 16 Nisan'dan sonra tamamen kapanıyor. Çünkü yönetim doğrudan  milletin eline geçiyor. Yani sizin elinize geçiyor. Haftada bir güven oylaması,  haftada bir gensoru. Böyle bir Meclis olur mu? Meclisi çalıştırmamak için  ellerinden geleni yaptılar. İşte bu CHP, onun yanındaki bu HDP, bunlar,  parlamentoyu çalıştırmamak için aynı düzen devam etsin istiyorlar. Bunu ortadan  kaldırmak için 16 Nisan'da var mıyız? Biz bunu istiyoruz. Diyoruz ki güven  oylaması, gensoru, bu yetki milletindir, tamam mı? Öyle haftada bir, ayda bir,  yok bu bir iş. Beş yılda yetki veriyor millet, 'Beş yıl sonra bana geleceksin'  diyor. Beğendi, devam. Beğenmedi, kusura bakma, kenara çekil. Kim bunun sahibi,  egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Tamam mı? Cumhurbaşkanlığı hükümet  sistemine karşı çıkanların derdi aslında bu sistem değil. Onlar kendilerine ve  millete güvenmiyorlar. Kendi dünyalarında, değerleriyle tarihiyle kültürüyle  beklentileriyle milletin yeri olmadığı için milletin dünyasında da kendilerine  yer olmadığını çok iyi biliyorlar. Millete rağmen, milleti yönetme hayaliyle  yanıp tutuşanların, ekmeden biçmeyi adet edinenlerin devri 16 Nisan'da kapanıyor.  Buna hazır mıyız? İşte bütün bunların beklentileri 16 Nisan'da bitecek. Ne  yapsalar boş. Milletin dediği olacak. Evet mi?"

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylamasının yapılacağı 16  Nisan'dan sonraki ilk seçimlerden itibaren milletin doğrudan kendi seçtiği  cumhurbaşkanı ile ülkesini yöneteceğini vurgulayan Erdoğan, "Bunun için sizlerden  güçlü bir destek bekliyorum." dedi.

Erdoğan, "Manisa 'Evet' diyor mu, Manisa cumhurbaşkanlığı sistemine  sahip çıkıyor mu, Manisa istikbaline ve istiklaline sahip çıkıyor mu?" sorularına  meydandaki vatandaşların "Evet" karşılığını vermesi üzerine, "16 Nisan akşamı  gözüm Manisa'nın sonuçlarında olacak." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, alandaki vatandaşlara coşkuları ve sevinçleri  için teşekkür ederken, açılışı yapılan eser ve tesislerin hayırlı olması  temennisinde bulundu.

Konuşmasının ardından Erdoğan ve beraberindekiler kurdele keserek  yapımı tamamlanan eserlerin toplu açılışını gerçekleştirdi.

Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül  Sayan Kaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Ekonomi Bakanı Nihat  Zeybekci, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Orman ve Su İşleri Bakanı  Veysel Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim  Kalın'ın yanı sıra bazı Cumhurbaşkanlığı başdanışmanları, AK Parti Genel Başkan  Yardımcısı Nükhet Hotar da eşlik etti.

Erdoğan ve beraberindekiler, konuşmalar sonrasında toplu açılış  törenini gerçekleştirdi.

Konuşmaların ardından platformda vatandaşları selamlayan Cumhurbaşkanı  Erdoğan ve bakanların yanında yer alan MHP Manisa İl Başkanı Erkan Öztürk de  "bozkurt" işareti yaparak vatandaşları selamladı.

25 Şub 2017 - 15:46 - Siyaset


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.


Çorum Haber