12. Cumhurbaşkanı'nın ilk sözleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, devir teslim töreninde yaptığı konuşmada 11'inci Cumhurbaşkanı Gül'e seslenerek "Biz bu yollarda yağmur demeden kar kış demeden beraber yürüdük. İnşallah şimdi de Yeni Türkiye'nin inşası ve ihyası yolunda yine bir, beraber bu yolda yürüyeceğiz" dedi

TÜRKİYE Cumhuriyeti'nin 12'nci Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde mazbatasını alıp yemin eden Recep Tayyip Erdoğan, Çankaya Köşkü'ne geldi. Çankaya Köşkü Büyük Resepsiyon Salonu'nda düzenlenen devir teslim töreninde halef cumhurbaşkanı Erdoğan, konuklara hitaben bir konuşma yaptı.

"SORUMLULUĞUMUN ÇOK DAHA FAZLASIYLA ARTTIĞININ BİLİNCİ İÇERİSİNDEYİM"

Erdoğan konuşmasına başlarken şunları söyledi; "Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanı çok değerli Abdullah Gül kardeşim... Saygıdeğer devlet başkanları, cumhurbaşkanları, meclis başkanları ve başbakanlar. Çok değerli bakanlar, yurt içinden ve dışından bu anlamlı törene iştirak eden saygıdeğer misafirler. Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz vatandaşları, hanımefendiler, beyefendiler, sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, bugün bu anlamlı günümüzü bu heyecanımızı bizlerle paylaşan misafirlerimize özellikle dost ve kardeş ülkelerden gelen devlet başkanı, emir, cumhurbaşkanı, meclis başkanı, başbakan, bakan ve parlamenterlere hoş geldiniz diyorum. Bizi şereflendirdiniz diyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'nci Cumhurbaşkanı olarak göreve başladığım bu ilk saatlerde özellikle ekranları başında bizi izleyen aziz milletime sonsuz şükranlarımı sunuyorum. 91 yıllık cumhuriyet tarihimizde hatta diyebilirim ki 2 bin yıllık Türk tarihinde ilk kez devletin başındaki isim, milletimizin sandık başına gidip tercih yapmasıyla yani doğrudan doğruya kendi tercihiyle bir Cumhurbaşkanı belirlenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 12'nci Cumhurbaşkanı olmanın mutluluğunu hissettiğim bu ilk saatlerde aynı zamanda halkın oylarıyla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı olmanın da iftiharını yaşadığımı özellikle ifade etmek istiyorum. Bu vesile ile sorumluluğumun çok daha fazlasıyla arttığının bilinci içerisindeyim. Gerek 2007'deki anayasa değişikliğine yüzde 69 oy oranı ile evet diyen gerek 10 Ağustos'ta ilk turda yüzde 52 oranında oy vererek şahsıma bu kutlu vazifeyi tevdi eden milletime teşekkür ediyorum. Nefes alıp verdiğim müddetçe emanetlerine sımsıkı sahip çıkacağımı özellikle vurgulamak istiyorum."

"11'İNCİ CUMHURBAŞKANI'NA, DEĞERLİ DAVA ARKADAŞIMA ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM"

12'nci Cumhurbaşkanı Erdoğan, selefi Abdullah Gül'e bundan sonraki hayatında başarılar dileyerek "Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nin 11'inci Cumhurbaşkanı'na, değerli dava arkadaşıma, 7 yıldır başarı ile yürüttüğü bu kutlu vazifeden dolayı şahsım, ailem, ülkem ve milletim adına özellikle şükranlarımı sunuyorum. Şahsım başbakan olarak Sayın Gül'de cumhurbaşkanı olarak 7 yıl boyunca uyum ve koordinasyon içinde Türkiye'ye çok büyük hizmetler ve eserler kazandırdık. Çok uzun bir yürüyüşteki yol arkadaşları olarak 40 yılı mütecaviz bir süre kolay değil. Birlikte olmanın sorumluluğu içerisinde geldiğimiz bu nokta inanıyorum ki eserlerle bunu taçlandırmanın geldiği bir noktadır. Çok uzun bir yürüyüşteki yol arkadaşları olarak bundan sonra da Sayın Abdullah Gül'ün tecrübe ve fikirlerinden istifade etmek arzusunda olduğumu özellikle belirtmek isterim. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarında da ailece mutluluk ve başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.

"CUMHURİYETİMİZİN İLK YILLARINDAKİ ÖZ VE RUHU TAŞIYAN YENİ TÜRKİYE DÖNEMİ"

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: "12 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı olarak hükümetimizle ve partimizle milli iradenin güçlenmesi siyasetin alanının genişletilmesi demokrasinin insan hak ve özgürlüklerinin standartlarının yükseltilmesi için çok büyük reformlar gerçekleştirdik. Tarihi nitelikteki her bir reform, yeni bir reformun kapılarını bizlere araladı. Yaptığımız her bir değişiklik daha büyük değişimlerinin yolunu açtı. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya halk tarafından seçilmesi teknik bir değişikliğin ötesinde aslında bir dönemin kapatılması meselesidir. Bugün kapanan dönem eski Türkiye dönemidir. Kapıları ardına kadar açılan yeni dönem ise cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki öz ve ruhu taşıyan yeni Türkiye büyük Türkiye dönemidir. Eski Türkiye'de çeteler vardı, vesayet vardı. Eski Türkiye'de siyasetin üzerinde engeller, tehditler vardı. Eski Türkiye'de istikrarsızlık şüphe ve tereddüt vardı. Adım adım ve sabırla gerçekleştirdiğimiz her bir reformla bu sorunları hamdolsun geride bıraktık. En son cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile milli iradenin ve demokrasinin mutlak zaferini de dünyaya böylece ilan etmiş olduk."

"TÜRKİYE 2023 HEDEFLERİNE ODAKLANACAKTIR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 2023 hedeflerine odaklanacağını kaydederek; "Bugünden itibaren Türkiye, eski tartışmalarla vakit kaybetmeden, enerjisini heba etmeden kamplaşma ve kutuplaşmaya fırsat vermeden Cumhuriyetimizin kurululunun 100'üncü yıl dönümü olan 2023 hedeflerine odaklanacaktır. Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve seçilmiş hükümet el ele vererek uyum içinde ekonomiyi daha hızlı ve daha sağlıklı bri biçimde büyütecekelerdir. Toplumun tüm fertlerinin farklılıklarını birer zenginlik olarak görmek suretiyle inanıyorum ki ortak paydalarda kardeşçe buluşmalar da sağlanacaktır" diye kaydetti.

"CANA VERDİĞİMİZ DEĞERİN GEREĞİ OLARAK SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ"

AB üyeliğine yürüyüşün daha kararlı şekilde devam edeceğini açıklayan Erdoğan, şunları kaydetti; "Demokratik reformlarımız hız kesmeyecek, başta çözüm süreci olmak üzere her türlü vasıta ile 77 milyonun birliği ve bütünlüğü daha güçlü şekilde tehsis edilecektir. Türkiye'nin dış politikasında ana eksen barış, dayanışma ve refahtır. Türkiye'nin hiçbir ülkenin topraklarında, hiçbir ülkenin içişlerinde asla gözü yoktur. Planı, projesi yoktur. Başta komşularımızla ve Ortadoğu'da olmak üzere yeryüzünün her karışında barışın, paylaşmanın ve refahın egemen olmasını arzuluyor ve dış politikamızı da bu istikamette şekilendiriyoruz. Tarihin ve coğrafyanın bize yüklediği misyon gereğince adaletsizliğin ve zulmün karşısında durmayı dış politikamızın ana ekseni olarak görüyoruz. Filistin Davasına çok güçlü şekilde sahip çıkmamızın nedeni ölenlerin insan olmasıdır. Suriye meselesinde 1 milyon 200 bin insana kucak açmış olmamızın sebebi en önce onların insan olmasıdır. Şu anda 200 bini aşkın insanın öldürülmüş olduğu Suriye'ye sessiz kalamayız, kalamazdık. Ve bunu insani, vicdan bir sorun olarak addediyor, siyasetin sorumluluğu noktasında siyasetin merkezine özellikle oturtuyoruz. Irak'ta, Afganistan'da, Somali'de diğer tüm çatışma kriz alanlarında insana ve cana verdiğimiz değerin gereği olarak sesimizi yükseltiyoruz. Bizim için etnik kökenlerden dillerden, derilerinin renklerinden, petrolden, elmastan, altından, enerji kaynaklarından önce insan vardır, can vardır. Bize dost olan her ülke ile dostluğumuzu yüceltmenin mücadelesi içinde olacağız. Bize ya da kendi halkına yani insana düşman olanı uyarmak da bizim insanlık vezifemizdir. Kimse bunu iç işlerine müdahale etmek olarak katiyen kabul etmesin."

ATATÜRK'TEN ALINTI YAPTI: MİLLETİN TEVECCÜHÜ HER ZAMAN DAYANAK NOKTAMIZ OLACAKTIR

Sözlerini Mustafa Kemal Atatürk'ün cumhurbaşkanı seçildiğinde Meclis'te yaptığı konuşmanın sonu ile sürdüren Erdoğan, "Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923 tarihinde kurulmuş aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal'i ilk Cumhurbaşkanı olarak seçmiştir. Gazi Mustafa Kemal'e seçilmesinin hemen ardından Meclis'te yaptığı konuşmasını şu ifadelerle tamamlamıştı: 'Milletin teveccühünü daima dayanak noktası telakki ederek hep beraber ileriye gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut muvaffak ve muzaffer olacaktır' Gazinin bu sözleri o zaman uzun uzun alkışlanmıştı. Dönemin Bozok yani Yozgat Milletvekili Avni Bey, Genel Kurul'da bir dua yapılsın önerisinde bulunmuş ve Karahisar Mebusu Kamil Efendi tarafından ilk cumhurbaşkanının seçilmesi vesile ile bir dua yapılmıştı. Evet ilk cumhurbaşkanımızın Gazi Mustafa Kemal'in de ifade ettiği gibi milletin teveccühü her zaman dayanak noktamız olacaktır. 91 yıldır devam eden hız kesmeden ve yeni kazanımlarla devam edecek olan istikbal mücadelemiz de asla kesintiye uğramayacaktır. Türkiye'nin asırlar öncesinden gelen kutlu yürüyüşü inşallah adalet, barış, dayanışma ekseninde istikbale yürüyecektir. Yeni Türkiye'nin bu ilk dakikalarında Allah'tan tüm insanlık için hayırlar niyaz ediyorum. Dünyada barışın egemen olmasını niyaz ediyorum. Bu anlamlı törende tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle yad ediyorum" dedi.

"BİZ BU YOLLARDA KAR KIŞ DEMEDEN BERABER YÜRÜDÜK"

Erdoğan, sözlerini 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e hitap ederek "Bizim bir şarkımız var. Beraber yürüdük biz bu yollarda. Biz bu yollarda yağmur demeden kar kış demeden beraber yürüdük. İnşallah şimdi de Yeni Türkiye'nin inşası ve ihyası yolunda yine bir, beraber bu yolda yürüyeceğiz" şeklinde sonlandırdı.

28 Ağu 2014 - 21:11 - Siyaset


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.


Çorum Haber