Nerelere yöneliyoruz

ESKİNİN

sol modası, tarihin derinliklerinde kaybolup gitti.
İdeolojik anlamda kapitalist ekonomik modele karşı kolektivist modelle insanları daha güzel bir dünya vadiyle, proletarya diktatörlüğü adı altında garibanları ütopik bir batağa sürükleyen Marks’tan, Engels’ten, Lenin’den, Troçki’den, Stalin ve Mao’dan, Enver Hoca’dan söz eden olmadığı gibi sol kitaplar da piyasadan kayboldu.
Kimsenin kimseyi ezmediği, sömürmediği, insanın insanca yaşadığı sınırsız ve sınıfsız bir dünya toplumu kardeşliği hayaline kim yelken açmaz ki?
Özellikle de gençlik, bu tür sloganlara balıklama daldı.
Küba lideri Fidel Castro, ömür boyu ülkenin başında kalıp Küba’yı dünyadan soyutladığı halde ona diktatör demek yerine devrimci olarak tüm dünyada kahraman ilan edilmesinin ne kadar ironi olduğunu anlayabilmek için, her tür ideolojik koşullanmanın ve fanatizmin ne kadar tehlikeli olduğunu bilmek gerekir.
Bu ütopik ya da aldatıcı ekonomiye dayalı saçmalıklar yok olurken, felsefe, özellikle de materyalist felsefe de rafa kaldırıldı.
Buna, "çok şükür" mü desek?
Yoksa, gelen öğretiler gideni ve unutturulanları aratacak noktaya mı taşındı?
Dogmatizme dayalı ritüeller, masallar ve hikayeler gırla gitmeye başladı.
Okuyup üflemeler modaya dönüştü.
Yatırlardan medet umma tavan yaptı.
Her olay ve gelişme hatta her tür belanın sorumlusu olarak Yaradan gösterilmeye başlandı.
Kadercilik aldı başını gidiyor.
Adam arabasına şöyle yazmış.
“Allah korusun.”
Bir bakıma Allah’a emrediyor.
Hem de direkt değil, endirekt olarak.
İnandığı dindeki “KADER” anlayışının temel felsefesinin ne olduğunu da bilen yok!
Aslında alında yazılanların, bizim ömür boyu yapacaklarımızın önceden belirtilmesi değil.
Eğer öyle olsaydı, işlediğimiz bütün kötülüklerin, günahların suçlusu olmaz, Yaradan’ın emrini yerine getiriyor olurduk.
Alın yazısı denilen şey, bizim dinsel anlayışımıza göre, Yaradan’ın bizim ne yapacağımızı, hangi yönde gideceğimizi önceden bildiği için yazdığı şeyler olduğunu bir türlü anlayamıyoruz.
Tıpkı, kötü yolda gidenlere, “Su testisi suyolunda kırılır.” denmesi gibi.
Sıradan bir insan olarak zaman, zaman kimilerinin er geç başına bir bela geleceğinden söz ederiz.
Biz bile ileriye dönük bir öngörüde bulunup bunda da çoğu zaman haklı çıktığımız olduğuna göre, Yaradan’ın öngörülerinin çıkmaması mümkün mü?

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sami Çaycoşar - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber