Meniere hastalığı (iç kulak tansiyonu) nedir?

MENİERE

hastalığı, halk arasında iç kulak tansiyonu olarak da bilinen, iç kulakta bulunan ve dengeden sorumlu sıvılardaki basınç artışının neden olduğu ve en önemli bulgusunun ataklar halinde baş dönmesi olduğu bir hastalıktır. İç kulak sıvılarındaki bu basınç artışının sebebi genellikle belli değildir; ancak sıvı üretimi, atılımdan fazla olursa ya da sıvıların boşaldığı kanallarda tıkanıklık olursa basınç artışı gelişebilir.

NE SIKLIKLA GÖRÜLÜR?

Meniere hastalığının sıklığı 100 binde 40-100 arasında değişir. Her yaşta görülebilmesine rağmen 40 yaş civarında başlaması daha sıktır. Yüzde 20 civarında iki kulak birden hastalanır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

* Şiddetli baş dönmesi (bir şeyin etrafında çevriliyormuş gibi) ,bulantı ve kusma eşlik edebilir.

* İşitme kaybı

* Kulak çınlaması (kulakta gürültü, vızıltı ve zil sesi)

* Etkilenen kulakta dolgunluk hissi

Daha çok genç bayanlarda görülür. İç kulak tansiyonu artmıştır. Hastalığın bilinen tansiyon hastalığı ile ilişkisi yoktur. Şikâyetler nöbetler halinde gelir ve birkaç dakika-saatler, bazen günler sürer. Nöbetlerin ne sıklıkta geleceği ve ne kadar ara vereceği belli olmaz. Yıllarca ara verebilir. Her nöbet aynı şiddette olmaz. Hastalık zamanla kendiliğinden düzelebileceği gibi, şiddetli baş dönmeleri dayanılmaz bir hal alabilir. Önceleri nöbet bitince düzelen işitme kaybı zamanla kalıcı hale gelir. Bazı hastalar görme kaybı ve bayılma tarif edebilirler, ancak hastalık gerçekte bu şikâyetlere neden olmaz ve başka hastalıklarla karıştırmamak bakımından hastanın iyi sorgulanması gerekir. Hastalık baş ağrısı yapmaz. Bulantı ve şiddetli kusma yoksa halsizlik yapmaz. İşitme testinde hastanın kaba sesleri işitmede duyarlılığının azaldığını görürüz.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ

Doğrudan hastalığa yönelik spesifik kesin bir tedavisi yoktur. Hastalara tuz ve yağ kısıtlaması yapılır. Fazla tuz vücutta su tutar. Suyun fazlası damar dışı dokulara, bu arada iç kulağa da geçer. İç kulaktaki fazla su iç kulak tansiyonu yapar. Başlangıç tedavisinde sofra tuzunu kaldırmak yeterlidir. Çay, kahve ve çikolata nöbetlerin ortaya çıkmasını tetikleyebilir. Kan akımını rahatlatıcı ilaçlar ve idrar söktürücü faydalı olabilir. Dayanılmaz baş dönmesi olan hastalarda iç kulağın medikal ve cerrahi metotlarla tahrip edilmesi gerekebilir.

Bu hastalar ilginç bir şekilde psikolojik olarak hassas insanlardır. Bu hastalığın toplumda sanıldığından daha sık olduğunu, fakat bazılarının doktora gidecek kadar ciddiye aldığını düşünüyorum. Tabii ki kastettiğim hasta grubu şikâyet derecesi düşük olanlar. Hastalık şiddetli seyrettiği zaman hasta ölüyorum zanneder. Hâlbuki hastalık hayatı tehdit edici değildir; ancak hayatı tehdit eden hastalıklarla karışabilir.

NELERE DİKKAT ETMELİ?

Sık ve önceden hissedilmeden ve ani başlayan baş dönmesi oluyorsa, araba kullanmamak, riskli işler yapmamak gerekir. Merdiven çıkma, yüzme gibi durumlarda tedbirli olunmalıdır. Sağlıklı günler dilerim.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ali Dulum - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber