Kur'an'daki sınav (19)

"BİZ

yeryüzündeki şeyleri bir zinet yaptık ki, insanları imtihan edelim. Hangisi daha güzel bir amel yapacak." Kur'an-ı Kerim/Kehf suresi/7. ayet.../...

Sınavın öğretmenleri Alimlerdir. Alimler gerek Kur'an'dan, gerekse hadislerden bizlere bilgi aktaran değerli insanlardır. Kur'an'ı ve hadisleri doğru anlamamız için yıllarını bu uğurda harcamışlardır. Bütün istekleri Allah'a (CC) iyi kulluk yapmaktır. Bunu yaparken de biz insanoğluna yani avama bilgi nakletmişlerdir. Amaçları diğer insanların da doğru yolda yürümesine yardımcı olmaktır.

Öncelikle, dört büyük halife olmak üzere, sahabeler halis niyetlerle hadis nakleden, bu hadisleri yıllarca araştırıp bir araya getirenler, mezhep imamları ve gelmiş, geçmiş ve hala hayatta olan alimler insanoğlunun en hakiki öğretmenleridir. Bunların biz insanoğluna ilettikleri bilgiler yıllarca emek verilerek derlenmiş bilgilerdir.

Hz. Ali "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" sözünü boşa söylememiştir. Çünkü Kur'an'da bir harfin inanılmaz bir değeri vardır. Bir kelimeden bir harf çıkarıldığında cümlenin anlamı baştan başa değişikliğe uğramaktadır. Büyük alim Isfahanlı Ragıp 1650 sayfalık Müfredat adlı eserini sadece Kur'an'daki kelimelerin anlamı üzerine inşa etmiştir. Bu eser Kur'an'ın tefsirinde diğer alimlere büyük katkıda bulunmuş ve hala da bulunmaktadır. Dolayısı ile bu tefsirlerden hepimiz yararlanmaktayız.

Bazı alimler sözlerini binlerce sayfalık kitaplara açıkça dökmüştür. İmam Gazali ve Muhyiddin İbn Arabi bunlardandır. Bazıları ise şiirle anlatır içindeki Allah sevgisini. Yunus Emre ve Süleyman Çelebi gibi. Bazıları da mesellerle anlatır, tıpkı Mevlana ve Feridüddin Attar gibi. Ne şekilde anlatırlarsa anlatsınlar, bütün çabaları Hakk yolu içindir ve insanoğluna çağrıdır.

Misal; Yunus Emre der ki; "Ne varlıkla övünürüm/ Ne yoklukla yerinirim/ Aşkın ile avunurum/ Bana seni, gerek seni.

Misal; Mevlana Celalettin Rumi, 'Fihi ma fih' adlı eserinde der ki; Bir adam gördüm, koca bir kayayı kaldırmaya çalışıyordu, kaldıramadı. Sonra onun yanına bir kaya daha getirdi. Bir kayayı kaldıramazken kaya iki oldu. Bu defa biraz kımıldattı. Sonra onların yanına bir kaya daha getirdi. Bu kez kaya üç oldu ve adam hiç zorlanmadan kaldırdı. Şaşırdım ve oradan uzaklaştım. Biraz yürüyünce bir adam gördüm koyunun sırtına binmiş. Diğer bir adam da koyunu sırtına almış. Adamın biri koyunun memelerinden süt içiyor. Diğer bir adam koyunun kuyruğuna yapışmış çekiyor. Bir diğeri ise koyunun boynuzlarını itekliyor. Bunların sırrı nedir? İlk taş ilk günahtır. Kalbe ağır gelir, kaldırması zordur. Fakat daha sonra günahlar işlenmeye devam edilince kalbe hafif gelmeye başlar ve kaldırması kolaylaşır. Koyun ise dünyadır. Üzerinde oturan güç ve iktidar sahipleridir. Sırtına alan halk, sütünü içen zenginler, kuyruğundan çekiştiren dünya sevgisi ile yanıp tutuşan kişi, boynuzlarını iten ise dünyanın her türlü çilesine maruz kalanlardır."

Her ne şekilde anlatırlarsa anlatsınlar, bunlar harici göz ile okunursa alınacak ders iyi anlaşılamaz. Bunları anlamak için ihlasla bakıp, okumak ve kalp gözüyle görmek gerekir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Ahmet Kutlu - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber