İzmir Marşı krizi

GEÇEN

hafta, mezunu olduğum Alanya Lisesi'nde yaşandığı iddia edilen İzmir Marşı krizini kendi penceremden analiz etmeden önce, mini bir anımı paylaşmak isterim müsaadenizle.

Bundan 13-14 yıl önce, Alanya'daki bir basın kuruluşunda Yazı İşleri Müdürü olarak görev yaparken, işe yeni başlamış, basın sektöründe deneyimsiz genç bir muhabir kardeşimizi Atatürk Anıtı önünde düzenlenecek 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü töreni için görevlendirdim.

Saat 11.00 gibi gazeteye döndü, heyecanla haber merkezine girdi, "Büyük bir haber yakaladım. Kesin manşet olur" dedi.

"Nedir konu?" deyince, başladı anlatmaya.

Törende tüm protokol üyelerinin ve diğer katılımcıların yakasına, üzerinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün siyah beyaz fotoğrafının bulunduğu, kredi kartı büyüklüğündeki resimlerin iğnelendiğini, ancak sadece (dönemin) AKP İlçe Başkanı Kemal Kaçmaz'ın bu fotoğrafı takmadığını söyledi.

O, büyük bir heyecanla anlatırken gülümsedim, çünkü (halen Mersin'de yaşayan) Kaçmaz'ın bu konularda Alanya'daki en hassas isimlerden biri olduğunu biliyordum, hemen Kaçmaz'ı telefonla arayıp yakasına neden Atatürk'ün fotoğrafını takmadığını sordum.

Parti teşkilat bürosuna gelip gidenlerden dolayı törene üzülerek geç katıldığını, Atatürk Anıtı önüne tam tören başlarken geldiği için de tüm Atatürk fotoğraflarının tükendiğini, bu nedenle törene bu şekilde katılmak zorunda kaldığını, bundan dolayı da büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Haberi, dönemin siyasal iklimine de uygun bir şekilde, "Flaş, flaş flaş! Bir tek AKP İlçe Başkanı törende yakasına Atatürk fotoğrafı takmadı" diye manşetten versem, eminim büyük infial yaratırdı, tıpkı İzmir Marşı meselesinde olduğu gibi özellikle sol tandanslı ulusal basın yayın kuruluşları haberin üzerine balıklama atlardı ama "önce gazeteci" değil, "önce insan" olduğumuz ve şehrin değer yargılarını bildiğimiz için Atatürk'ü Anma Günü törenlerini olması gerektiği gibi, sade bir şekilde verdim.

***

Alanya Lisesi'ndeki İzmir Marşı krizine gelecek olursak...

Marşın sözlerinde olduğu gibi, düşmanları adeta yel gibi kaçıran, adı mücevhere taşa yazılacak büyük bir önder olmasının yanı sıra eşsiz bir insan olan Mustafa Kemal Atatürk'ün bu ülke için taşıdığı anlamı bilen hiçbir vatan evladının, içinde Atatürk geçen bir marşı yasaklaması bir kere fizik kurallarına aykırıdır.

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran eşsiz bir lidere düşman olan, önce aynaya bakıp kendine düşman olmalıdır, bu bir.

İkincisi; Eğer Alanya Lisesi'nin eğitimci kadrosunda böyle bir zihniyeti taşıyan/taşıyanlar varsa, adım gibi eminim, Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Er'in görevlendireceği bir komisyon bu olayı derinlemesine analiz edip gereğini yapacak, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan gelecek müfettişlerin hazırlayacağı rapor da her şeyi gün yüzüne çıkaracaktır.

***

Ancak...

Vuku bulduysa bile, bu mesele üzerinden Alanya'daki "Milli Eğitim" camiasının tümden yıpratılmasına, hiç de hak etmedikleri bir hakarete maruz kalmalarına gönül razı gelmiyor.

Bir eldeki beş parmağın beşi bir mi? Değil elbet.

İzmir Marşı'nı ve orada anlatılanları özümseyememiş, o marşın sözlerini içselleştirip bundan tarihsel ve yaşamsal dersler çıkaramamış eğitimci/eğitimciler varsa, eminim Milli Eğitim Müdürlüğü gereğini yapacak, tıpkı şehidimiz Özel Harekat Polisi Coşkun Nazilli'nin fotoğrafını (Ekim 2016'da) okul panosundan kaldırtan Okurcalar Hayriye Cömertoğlu Çok Programlı Anadolu Lisesi'ndeki kadın öğretmene yapıldığı gibi, hak ettiği cezayı verecektir.

***

Fakat...

Tam da 16 Nisan'daki Anayasa Referandumu'na koşar adım gidilen şu süreçte, toplumun "Evet'çiler yalakadır", "Hayır'cılar teröristtir" diye kamplara bölünmek üzere olduğu bir dönemde, İzmir Marşı meselesini siyasal bir hadise haline getirip bundan nemalanmaya çalışmak, "Bakın, siyasal iktidarın ülkeyi getirdiği nokta budur" demek, üstelik Alanya gibi güzide bir turizm kentinin adını ülke çapında bu şekilde duyurmak, hiç kimseye yarar sağlamaz, aksine uzun vadede zarar verir.

Gençlik heyecanlıdır, sloganisttir, adı üzerinde delikanlıdır, kanı deli akar, da, peki ya yetişkinler?

Tüm bu laflarım onlaradır.

Diyeceğim şu ki...

Gerçekten büyük iseler, büyüklere ortamı sakinleştirmek, olayın iç yüzünü öğrenip ona göre mevzilenmek yaraşır.

(DİP NOT: Olay araştırılsın, gerçekler su yüzüne çıkarılsın, eğer Alanya'da Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı eğitimci/eğitimciler varsa, size söz, hangi okulda görevliyse, o okulun kapısına çadır kurup istifa ettirene kadar slogan atıp protesto edeceğim.)

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Alper Kutay - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber