Allah'ın (CC) varlığına, birliğine, kitaplarına ve peygamberlerine inanan herkes dindardır. Yaptıklarında RİYA (ikiyüzlülük) yoksa benim şahsi düşüncem budur. İnanıp namaz kılmak veya kılmamak, oruç tutmak veya tutmamak onu ne az dindar yapar, ne de çok dindar yapar. İbadetler şahsidir, yani kişiyi bağlar. Yaparsa da kendinedir, yapmazsa da. Tabi yaparsa Rabbini daha çok memnun eder, ona göre de karşılığını alır. Yapmazsa da onun karşılığı yine Rabbi ile onun arasındadır. İbadet yapılması kişiyi daha dindar yapmayacağı gibi ibadet yapılmaması da kişiyi dinsiz yapmaz. Sadece sorumlu yapar. Bu satırları yazmamın sebebi şudur. Gerek televizyonlarda, gerek gazetelerde ve gerekse halk arasında kullanılan bir söze dikkat çekmek istiyorum. "Filanca kişi veya falanca cemaat aşırı dindar" deniliyor. Bunu söyleyenler kendini hangi isimle adlandırıyorlar? Normal dindar mı yoksa orta dindar mı? Dindarlığın aşırısı ne ile değerlendiriliyor veya ne kastediliyor ben bilmiyorum. Dindarlığın aşırısı diye bir söze inananlardan değilim. Bana göre ya inanmak vardır, ya da inanmamak. İnanan herkes dindardır, inanmayanlar da ateist yani dinsiz. Bazı insanlar Allah'ın emirlerine harfiyen uyar, bazıları ise tam uyamaz. Uyanlara aşırı dindar demek haksızlıktır, ayrımcılığa yol açar. Bazıları tam uyamaz, onları da yadırgamak kul olarak kimsenin haddi değildir ve bu da ayrımcılığa yol açar. Hatta ateist olmak da kişisel bir görüş olup, sadece o kişiyi bağlar. Ateist diyerek onu dışlamak da ayrımcılığa yol açar ki, bu da doğru değildir. Toplumu oluşturan insanların birbirine hoşgörü ile yaklaşıp, ayrımcılıktan uzak durması gerekir. Toplumda az inanan, çok inanan, ya da inanmayan diye ayrım olmamalı. Bir ayrım olacaksa iyi ve kötüler arasında olmalıdır kanaatindeyim. Toplumda yozlaşmaya sebep olan şey işte budur. Yoksa daha çok namaz kılmak veya daha çok oruç tutmak her kişiyi erdemli hale getirmez. Çevremiz bunun örnekleri ile doludur. Kur'an'da ibadetlerle ilgili birçok ayet vardır ama erdemlerle (fazilet) ilgili daha çok ayet vardır. Ayetlerin tamamı incelendiğinde sadece ibadet yaparak insanların mükafat bulmayacağı açık açık yazılmıştır. Bununla ilgili Peygamber Efendimizin de (SAV) birçok hadisi mevcuttur. İbadet yapan hiç şüphesiz ki karşılığını alacaktır. Fakat mükafatların büyüğü sadece ibadetle mümkün değildir. Buna bir örnek vermek gerekirse, yine Peygamber Efendimizin (SAV) "DEDİKODU ve GAMMAZLAMA" hakkındaki iki hadisinden bahsedeceğim. Hz. Aişe'den nakledildiğine göre; Peygamber Efendimize(SAV) bir adam hakkında bir suç duyurusunda bulunulduğunda "Falan adama ne oluyor da böyle yapıyor?" demez, şikayet edenler hakkında "Falan insanlara ne oluyor da böyle yapıyorlar?" dermiş. Yani neden başka insanların kusurunu açıklıyorlar diyerek üzülürmüş. Diğer hadis ise Ebu Hureyre'den nakledilmiştir. Peygamber Efendimiz (SAV) bu hadisinde de "Kim dünyada bir kulun ayıbını örterse, Allah da kıyamet günü onun ayıbını örter" demiştir. İki hadis de görüleceği gibi insani davranışlar üzerinedir. İnsanların iman ya da imansızlığını, ya da az dindar veya çok dindar gibi ifadelerle ifşa (açık) etmek yanlış bir davranıştır. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi ibadetler şahsidir ve kişiyi bağlar. Fakat insani davranışlar şahsi değildir ve içinde yaşanılan çevreyi etki altına alır. İslam'a göre bu daha büyük bir günah ve kusurdur. Her hak din gibi İslam dini de topsumsal kuralların yerle bir olduğu dönemde gelerek insanlara toplum kurallarına uyma çağrısında bulunmuştur. Kur'an insanoğlunun Allah'ı (CC) ile kulu arasındaki bağları hatırlattığı gibi insanoğlunun diğer insanlarla arasında olması gereken bağları da hatırlatmıştır. Bu yönüyle toplumsal kurallar bütünü ve sosyal bir dindir. Aile kavramının bile hiçe sayıldığı bir dönemde gelerek aile fertlerinin arasındaki ilişkileri düzenlediği gibi, Müslümanlara hiç tanımadıkları insanlara karşı bile sorumlulukları olduğunu bildirmiştir. Buna en iyi örnek Kur'an-ı Kerim'in Bakara Suresi, 177. ayetidir. Bu ayet der ki: "Erginlik (takva) değil, yüzlerinizi kah gündoğu tarafına çevirmeniz, kah günbatı. Lakin (takvaya) eren o kimsedir ki Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve bütün peygamberlere iman edip, akrabalığı olanlara, öksüzlere, biçarelere, yolda kalmışa, dilenenlere ve esirler uğrunda (Azat edilmeleri için) seve seve mal vermekte, hem namazı kılmakta, hem zekatı vermekte. Bir de anlaştıkları vakit ahitlerini yerine getirenler, hele sıkıntı ve hastalık hallerinde ve harbin şiddetli zamanında sabır ve sebat edenler. İşte bunlardır o sadıklar ve işte bunlardır o korunan muttakiler."
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.