İktidarsız muktedirler

EGE

denizindeki Türk adaları 2004 yılından bu yana birer ikişer Yunan işgaline uğramaktadır.
Türk hükümetlerinin hiç bir tepki göstermediği Yunan işgalindeki ada sayımız 18'i bulmuştur.
Vatan topraklarını savunmadan düşmana teslim eden ilk hain Tahsin Paşa'dır.
Osmanlı'nın Selanik garnizon komutanıydı, bir tek kurşun atmadan şehri Yunan'a teslim etmişti.
Hain Tahsin Paşa'nın yaptığının benzerlerini şimdi iktidarlarımız yapıyor.
Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir iktidar vatan topraklarını savunmak yerine düşmana teslim ediyor.
Türkiye Savunma Bakanı, Türk topraklarındaki Yunan işgalini doğrulamakta ancak geçersiz saydığını söylemektedir.
Oysa, bir işgal ya vardır, ya da yoktur, hiç bir işgal geçersiz sayılamaz, size düşen müdahale etmektir.
Adaların küçüklüğü işgale mazeret olmamasına karşın, işgal edilen adaların küçük olanları kadar İstanbul'daki Büyükada'nın 3 katı büyüklüğünde olan adalar bile var.
Ege'nin Türkiye kıyılarına yakın adalarında asker bulundurulması, silahlandırılması anlaşmalarca yasaklanmasına karşın, Yunanistan anlaşmalara uymayarak adaları silahlandırmakta, askeri tesisler kurmakta, atışlı askeri tatbikatlar yapmakta, adadaki Rum nüfusunu milis kuvveti olarak eğitmektedir.
Kaş ilçemizin karşısındaki Meis Adası'na bile denizaltı yerleştirmekte, 700 kişilik bir silahlı kuvvet konuşlandırmaktadır.
Yunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Savunma Bakanlığı ve Yunan Cumhurbaşkanlığı işgal edilen adaları ziyaret etmekte, kuzu çevirme partileri yapmakta, ayinler düzenlemekte ve bunu dünyaya ilan ederek adalardaki Türk egemenlik hakkımız bir meydan okuma tavrıyla çiğnenmekte iken Türkiye Savunma Bakanı, ''Şov yapıyorlar'' demekle yetinmektedir.
Yunanlıların şov yaptıklarını söyleyen Bakandan rica etsek, acaba Nergis Adası'na, Eşek Adası'na ya da Bulamaç Adası'na bir ziyaret düşünür ve kendisi de bizim için bir gösteri yapmayı kabul ederler mi?
Ülkemizin egemenlik ihlalini ''Şov'' diye niteleyebilmek için bir insanın köle ruhlu olması gerekir.
Türkiye'mizin egemenliğine kastedilmekte, vatan topraklarımız işgal edilmekte, sınırlarımıza tecavüzler yapılmakta, iktidarlarımız seyretmektedir.
"Suriye bizim iç işimizdir", "Filistin bizim milli davamızdır" diyenler ülkemizin namusuna tecavüz edilirken neden sessiz kalıyorlar, anlamak mümkün değil.
Yoksa, vatan bütünlüğümüz ve egemenliğimiz iktidarlarımızın gözünde Suriye kadar, Filistin kadar değerli değil midir?
İşgal edilen adalardan biri Koyun Adası, İzmir sınırları içinde, 6 millik Türk karasularında.
Başbakan Binali Yıldırım, 20 Temmuz 2015 günü adayı ancak pasaportla ziyaret edebilmiştir.
En gücü, bir Başbakanın pasaportla ziyareti sineye çekebildiği bir ülkede bizim kendilerinden egemenliğimizi savunacağını beklememiz gülünç olmaz mı?
Bir insan bu zilleti niçin kabul eder?
2011 yılında Demokrat Partisi Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, Eşek Adası'nın işgalini gündeme getirmiş, adayı ziyarete bir heyet göndermiş ancak gidenler adaya çıkamamışlardı.
TBMM'de dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konuyla ilgili soruya verdiği yanıtta, "Kimi ada ve adacıkların aidiyeti konusunda bir dizi sorun bulunmaktadır" derken, aynı konuda 19 Mart 2012 günü açıklama yapan Yunan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Türk tarafı ile herhangi bir kuşku veya anlaşmazlık yoktur. Yunan topraklarının herhangi bir parçası ile ilgili bir kuşku yoktur" diyerek işgalin Türkiye tarafından kabul edildiğini tescillemektedir.
Tarihte Türk milletiyle sorunu olanlara gün doğdu.
Zamanımıza kadar ele geçiremedikleri ne varsa şimdi teker teker ele geçiriyorlar.
Ege'de ada işgalleri bundandır.
AB üyeliğimiz asla gerçek olamayacağı bilindiği halde taviz üstüne taviz verilmesi bundandır.
Rumlar Enosis'ten vazgeçmediği, Türk halkını Kıbrıs'ta kendilerine eşit bir ortak saymadıkları halde, halen anlaşma görüşmeleri yapılması bundandır.
Ve şimdi sıra Kerkük'tedir.
O Kerkük ki, bin yıldan beridir kesintisiz bir Türk şehridir.
O Kerkük ki, biz daha Ankara'da bile yokken bağrında türkülerimiz söylenirdi.
Biz daha Erzurum'da ve Konya'da bile yokken Kerkük Türk egemenliğinin ışığıydı.
Zalim diktatör Saddam, Arap nüfusu yerleştirerek, Türk nüfusuna zulüm ederek, Kerkük şehrinin Türk kimliğini yok etmek için çok çalıştı ama başaramadı.
Irak parçalandı, Kerkük Türk kimliğini korumak için peşmerge tecavüzlerine uğradı, hepsine direndi, kan verdi, can verdi.
Günümüzde de bir Türk şehridir.
Bütün bunlara karşın şimdi Türkiye'mizin besleyip büyüttüğü, yaşam hakkı verdiği peşmergebaşı Kürdistan'ı kuruyor ve Kerkük şehrimizi de zapt ediyor.
Kerkük için ele geçirme planları yapanların Ankara'da İstanbul'da bir devlet olarak bayraklarını dalgalandırmaktan ufacık bir hicap duymadık.
Bikoş, dünyada ilk kez ne büyük bir marifet (!) işledik görüyor musunuz?
Kürdistan olarak hayal ettikleri topraklarda Türkiye'mizin şehirlerini, Diyarbakır'ı, Erzurum'u, Sivas'ı, Gaziantep'i haritalarında gösterirlerken, iktidarımızla ve muhalefetimizle rahat koltuklarımızda, huşu içinde seyrediyoruz.
Bikoş, Irak'ta kurulacak bir Kürdistan Türkiye için doğrudan tehditken, içimizden bir milletvekili hain de çıkıp, "Kürdistan kurulmalıdır, Kerkük de dahil olmalıdır" diyebiliyor.
Ne kadar da çok hain besliyoruz koynumuzda!
Bütün bunların her biri ülkemiz ve milletimiz için yaşamsal önemi olan gelişmeler.
Milletimizin başına çorap örülüyor, muktedirlerimiz de çorap örenleri en hafif tabir ile teşvik ediyor.
Şimdi soru şu: "Peki, siz olsanız ne yapardınız? Siz de teşvik eder miydiniz?"
Hepimiz bu sorunun yanıtını düşünmek zorundayız.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Yusuf Kileci - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber