KADEM ve AFAD protokol imzaladı

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) arasında Türkiye’deki Suriyeli mültecilere yönelik ekonomik ve sosyal uyum projesi kapsamında protokol imzalandı

BAŞBAKANLIK Acil ve Afet Durum Yönetimi Başkanlığında (AFAD)  düzenlenen Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yönelik ekonomik ve sosyal uyum  projesi imza törenine Kaynak, afad Başkanvekili Mehmet Halis Bilden, Kadın ve  Demokrasi Derneği (KADEM) Genel Başkanı Sare Aydın Yılmaz ve KADEM Başkan  Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar katıldı.
Kaynak, burada yaptığı konuşmada, bugün çok hayırlı bir iş için bir  araya gelindiğini ifade ederek, dünyanın neresinde olursa olsun krizden ilk etkilenen kesimin kadınlar olduğunu belirtti.

Kadınların yanında çocuklara da itinalı davranılması gerektiğine  dikkati çeken Kaynak, bu çalışma kapsamına kadınların yanında çocukların da  alınmasının çok yerinde olduğunu vurguladı.

Kaynak, 28 Şubat'ın yıl dönümüne yaklaşıldığını anımsatarak, "28  Şubat'ın 20'nci yılına geldik. 28 Şubat döneminde insanların özgürlüğüne,  düşüncesine yapılan baskı, başörtüsüyle sembolize edilen bir baskıydı. Bu sabah  hepimiz yepyeni umuda uyandık. En son Türk Silahlı Kuvvetlerinde de başörtülü  çalışma imkan dahiline getirildi. Sümeyye Erdoğan da bu süreçte acı çekenlerden  ve ülkesinde okuyamayanlardan bir tanesi." diye konuştu.

Tüm baskılara rağmen yılmadan yollarına devam ettiklerinin altını  çizen Kaynak, şu an içinde bulunulan özgür ortamın oluşmasını sağlayan ve bunun  için büyük emek harcayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

Veysi Kaynak, AFAD'ın, sadece Türkiye'de bulunan Suriyelilere değil,  dünyada dara düşen her topluma el uzatmaya çalıştığını aktararak, Cumhurbaşkanı  Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda TİKA, AFAD ve Türk Kızılayı olarak her zaman  muhtaçların yanında olduklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'deki dramı bir insanlık meselesi  olarak gördüğünü ve Türkiye'nin "açık kapı" politikası uyguladığını vurgulayan  Kaynak, Türkiye'nin, bu politikanın yanında Suriye'de bir savaş çıkmaması için de  çok büyük mücadele verdiğini kaydetti.

"25 milyar dolar civarında bir kaynak ayırdık"

AFAD Başkanvekili Bilden de  2012 yılı nisan ayında Türkiye'ye ciddi  bir göç akımının yaşanmaya başladığını hatırlatarak bu göç hareketiyle Türkiye'ye  3,5 milyon sığınmacının geldiğini anlattı.

Bilden, iç karışıklıklardan kaçan göçmenlerin Türkiye'nin 81 ilinde  misafir edildiğini belirterek, "Devlet olarak da biz şimdiye kadar 25 milyar  dolar civarında bir kaynak ayırarak adeta bir insanlık dersi verdik. Diğer Avrupa  ülkeleri ise söz vermiş olmalarına rağmen şimdiye kadar tüm kaynaklar dahil olmak  üzere 700 milyon avro civarında ancak bir kaynak aktarabildiler. Türkiye'de  bulunan göçmenlerin yarısı kadınlardan oluşuyor. Bu insanların ülkemizde hem  kültürel hem de ekonomik anlamda birer faydalı fert olarak yetiştirilmesi için  KADEM'le iş birliğine gidiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

 Konuşmaların ardından, KADEM Genel Başkanı Yılmaz ile AFAD  Başkanvekili Bilden arasında Türkiye'deki Suriyeli mültecilere yönelik ekonomik  ve sosyal uyum projesi  protokolü imzalandı.

"Göçmenlere vatandaşlık konusu 16 Nisan'dan sonra netleşecek"

Etkinliğin sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan  Yardımcısı Kaynak, bir gazetecinin Suriyeli göçmenlere vatandaşlık verilmesine  ilişkin sorusu üzerine, Türkiye'de bulunan Suriyelilerden ülkesine dönmek  istemeyen veya Türkiye vatandaşı olmak isteyenlere vatandaşlık imkanı konusunda  hükümetin bir kararı olduğunu anımsattı. Kaynak, bu konuda önceliğin sanatçı,  mühendis, doktor ve eczacı gibi mesleği ve çalışma izni olan göçmenlere  verileceğine işaret etti.

Söz konusu göçmenlerin İçişleri Bakanlığındaki ilgili birimler  tarafından belirlendiğini dile getiren Kaynak, vatandaşlığa geçiş konusunda  çeşitli güvenlik araştırmalarının da yapılacağını bildirdi.

Kaynak, bu göçmenlerin sayısının yaklaşık 80 bin olduğunu ifade  ederek, şöyle konuştu:

"Bu vatandaşlık hususunda da Türkiye'nin önünde tarihi önemi haiz bir  halk oylaması var. Yapılan sansasyonel haberlerden biri 'Suriyelilere vatandaşlık  verilecek ve bunlar nisan ayında yapılacak halk oylamasında oy kullanacaklar'  şeklinde. Bu, olağanüstü yanlış bir düşünce, Türkiye'de 55 milyonu aşkın seçmen  var, bunlar içerisinde 10 bin-20 bin seçmen neyi değiştirebilir? Bu anayasa  değişikliği projesini ortaya getiren siyasi partilerin 10-15 bin ilave oyla  neticeyi değiştirebileceğini düşünmek gerçekten büyük hata. Akılda bir şey  kalmasın diye de bu vatandaşlık konusu 16 Nisan'dan sonra daha da netleşecektir.  Türkiye bu meselede acele etmemektedir ama çok çekingen de davranmamaktadır."

23 Şub 2017 - 17:32 - Gündem


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.


Çorum Haber