Evet mi? Hayır mı?

ÜLKE,

her tür sorunla sarmaş dolaş.

Ekonomi giderek dibe doğru yönelmiş durumda.
Toplum olarak sürekli geriliyoruz, neredeyse delireceğiz!
Tüm bu sorunlar salt bize özgü bir şey de değil.
Dünya küresel bir krizden geçiyor.
Bu kriz yetmezmiş gibi, bir de, bir sürü terör örgütünün ve de hainlerin, hainliklerin, ihanetlerin hedef tahtası haline geldik.
İç savaş bir yana, bir de dışta aktif olarak bir savaşın içindeyiz.
ABD ve Rusya gibi iki süper gücün arasında, bir o yana, bir bu yana yalpalayıp duruyoruz!
Ortadoğu bataklığında bocalamayı bırakın, koşuşturma çabası ve zorlaması içindeyiz.
Irak ve Suriye coğrafyası ve buralarda oluşacak yeni yapıların bize nasıl yansıyacağını bugünden öngörmek pek kolay değil.
Çiçeği burnunda ABD Başkanı Donald Trump’la, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ne yapacağı, nasıl bir politika izleyecekleri belli değil!
Turizmin dibe vurması, işsizliğin had safhaya varması bir yana, tüm bu ciddi sorunlar ortada dururken biz hala referandumda “EVET” mi “HAYIR” mı saçmalığı içinde kutuplaşıp, neredeyse çatışma noktasına geldik.
“EVET”çiler mi hain, “HAYIR”cılar mı hain?
“EVET” dersek mi, “HAYIR” dersek mi ülke bölünür?
Bu oylamayı, koskoca Türkiye Cumhuriyeti'nin var olup olmaması noktasına taşımanın ve bu oylamaya böylesine bir anlam yüklemenin mantığını inanın anlamakta zorlanıyorum.
Aslında bu oylama, bugünkü siyasi kutuplaşmada yer alan siyasi yapıların ve siyasi aktörlerin, birbirlerine dönük bir üstünlük yarışından başka bir şey değil.
Yasalar ne kadar düzgün olursa olsun, yasaları uygulayacak kişiler gerçekçi, tutarlı ve akılcı olmadığı sürece, hangi yasa olursa olsun hiçbir soruna çözüm olamaz.
İngiltere’de anayasa yok.
Ama biz, yıllar boyu anayasa yapmakla ya da bozmakla meşgulüz.
Anayasayı yazboz tahtasına çevirdiğimizin hala farkında değiliz.
Bizim anayasamız yamalı bohça gibi.
18 yaşında bir genç milletvekili olacak.
Bu yasa hayata geçerse, partilerde gençlik kollarına gerek kalmayacak.
Milletvekili sayısı 600'e çıkınca, meclisteki tartışmaların özellikle de kavgaların hangi boyutlara varacağını düşünmek bile istemiyorum.
Türkiye kimi dönemlerdeki iki başlılığa dayalı bir sürü olumsuzluktan, bu yeni sistemle, yani başkanlıkla kurtulur mu?
Tabii ki kurtulur.
Bu konuda fazla eleştirecek bir şey yok.
Tek adama dayalı diktatörlük kaygısına gelince.
Zaten her dönemde ve her partide tek adamın borusu ötmüyor mu?
Tek adam ve lider sultası bizim genlerimizde var.
Her zaman dile getirdiğim gibi.
Bu iş, yani demokrasi, bir kültür ve bir yaşam biçimidir.
Biz bu kültürü özümseyip, benimseyerek bir yaşam biçimine henüz dönüştüremedik.
Cumhuriyetimizi, demokrasi ve laiklikle taçlandırmaktan çok uzağız.
Yani.
Bu konuyu bu kadar abartmaya ve bu kadar kutuplaştırmaya ne gerek var?
Bu ülke ve bu ülke için en önemli konu, mevcut sorunların üstesinden gelecek iç ve dış politika konusunda yeni açılımlara yönelme gerçekçiliğini ve de akılcılığını göstermektir.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sami Çaycoşar - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber