Düşünceye ve inanca saygı

SLOGAN

olarak "Düşünceye ve inanca saygı" denildiğinde, ilk bakışta "Ne hoş bir yaklaşım" diyebilirsiniz.

Derinliğine düşündüğünüzde ise, belli bir genelleme içinde böyle bir hoşgörünün ne kadar yanlış olduğunu anlarsınız.
Her tür ideoloji bir düşünsel arayışın ürünü.
Her ideolojiye de inanan ve bu yolda yürüyen insanlar var.
Bu tür yapılanmaların kimi “insan–insan” ilişkilerini karşılıklı sevgi ve hoşgörü bandına çekerek, her tür olumsuzluğu olumluya dönüştürmeye çalışırken, kimi de, kutuplaşmayı ve çatışmayı körüklemekle meşgul.
Her tür olumlu düşünsel arayışa ve inanca saygı duymak ne kadar doğruysa, bütün olumsuz yaklaşımlara karşı çıkmak da o kadar doğru.
Bütün terör örgütleri, insanlığın yüz karası ve de düşmanı.
Bunlar da bir düşünce ortaya koyup, bu düşünceye kimi insanların inanmasını sağlayıp, ölmeyi ve öldürmeyi inançlarının temel taşı haline getirip, gencecik beyinleri canlı bomba haline getirip, hiç tanımadıkları insanları öldürmelerini sağlayacak bir inancı bunlara benimsetebiliyorlar.
Bu tür yapıların ortaya koydukları düşünceye ve bu düşünceye dayalı inançlara saygı duymaktan söz edebilir miyiz?
Demek ki, bir düşünceye ya da inanca saygı duyabilmek için, bu düşüncenin ve de inancın, insanı insana düşman eden, kan ve gözyaşından beslenen bir yapı olup olmadığına bakmamız, insanın yücelişine katkıda bulunacak, insanı dünyalı ve insan olmaya yönelten bir anlayışla bezenip bezenmediğine bakmamızda yarar var.
Düşünen insanın, her tür düşünsel açılımı ve de inancı, derinliğine inceleyip sürekli sorgulaması ve tartışması gerekir.
Bana göre, hangi yapı olursa olsun, bir düşman yaratarak onun üzerinden bir birliktelik oluşturmaya çalışıyorsa, bu yapı hakkında çok daha dikkatli olmakta yarar var.
Tarihin her döneminde, siyaset arenasında boy gösteren bizim beyinlerimizin önemli bir bölümü, birbirlerini en acımasız bir biçimde eleştirip suçlayabilmekteler.
Bu anlamsız ve hiçbir işe yaramayan kutuplaşma ve çatışmaya kimimiz aktif olarak katılırken, kimimiz de tribünlerden bunların kapışmalarına alkış tutmakla meşgulüz.
Miting meydanlarındaki ya da herhangi bir toplantıdaki söylemlere bir bakın, barıştan, kardeşlikten söz ederlerken bile, bir düşmanı işaret ederek, bir birlikteliğe çağrı yapıyorlar!
Çok daha ilginci ise, siyasetçilerin bu tür kavgalarının kayıkçı dövüşüne benzemesi!
Baksanıza, dün birbirlerine olmadık hakaret ve suçlamalarda bulunanlar, bugün sarmaş dolaş olabiliyorlar.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Sami Çaycoşar - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber