FELAKET
tellallığı yapmak gibi niyetim yok ancak, bildiklerimi iletmek zorunda olan bir hekimim. Zira normal sindirim sistemi fonksiyonlarını bozarak, önceden öngöremediğimiz ve tedavisinde zorlandığımız hastalıkların oluşmasını sağlayan en önemli neden disbiyosisdir.
Hastalar dertlerine çare için tıp dahil, olmadık yollardan medet umacaklar, gün geçtikçe biçare olacaklar. Çünkü DİSBİYOSİS dediğimiz bu vebanın oluşması, gelişmesi, yayılması için tüm şartlar oluşmuş durumda. Doğal ve fıtrata uygun olmayan gıdalarla tek düze beslenme DİSBİYOSİS veya daha dar anlamda bağırsak mantarlarının yaygınlaşmasında en büyük etkendir. Son yıllarda zincir marketlerin ülkeyi ağ gibi sarmasıyla vatandaş abur cubur olarak nitelendirdiğimiz düşük değerli karbon hidratlar ve hazır gıdalara daha kolay ulaşır oldu. Son 40 yıldır endüstriyel ilaçların gelişi güzel tüketilmesi ve bunlara çok kolay ulaşılması; hazır gıdaların raf ömrünün uzatılması için içine konulan katkı maddeleri, rafine edilmiş sıvı yağlar ve margarinlerin sofralarımızda eksik olmaması çağın vebası DİSBİYOSİS’ın kartopu gibi büyüyen bir sağlık sorunu haline gelmesini sağlıyor. Biyozis, geniş anlamda sağlıklı yaşamak ya da sağlıklı hayat anlamına gelir. Disbiyozis ise her hangi bir nedenle sağlığın bozulmasıdır. Disbiyozis ismi genellikle bağırsak florası için kullanılmaktadır. Bağırsak florası dendiğinde ise kolon florası anlaşılır. Bağırsak florasının yoğunluğunu kalın bağırsak teşkil eder. Floranın herhangi bir nedenle değişmesi veya bozulması ve buna bağlı olarak hastalık şikâyetlerinin ortaya çıkmasının sebep disbiyozisdir.
NORMAL SİNDİRİM SİSTEMİ VE FLORASI
İnsan bağırsağı yaklaşık 7 - 10 metre uzunluğundadır. İç yüzeyinin içini kaplayan villusların kapladığı alan yaklaşık 400-500 metrekaredir yani bir futbol sahası büyüklüğündedir. Bağırsağın içerisinde 500-1000 farklı bakteri türü vardır. Bunların toplam ağırlığı yaklaşık olarak 1,5-2 kg, sayısı ise 1014 dür. Bağırsak florası, bağırsak epiteli ve bağırsak lenfoid dokusu (GALT) gerçek bir ekosistem oluşturur. Flora bakterileri daha ziyade aneorob bakterilerdir, oksijensiz ortamda yaşarlar. Kabaca bağırsak florasının yüzde 85‘ni faydalı, yüzde 15’ini zararlı bakteriler oluşturur. Normal bağırsak florası hayatın ilk 1-2 yılında oluşur ve tüm yaşam boyunca değişmeden, durağan kalmak ister. Ancak zamanla, yenen içilen gıdalarla, ilaçlarla, ağır metallerle, toksik maddelerle değişime uğrar. Vücutta en yoğun metabolik faaliyetlerin olduğu organlardan biridir. Sağlıklı flora korunmalıdır ki sağlıklı metabolik faaliyetler ve sağlıklı bir hayat olsun. Aksi takdirde normal metabolik faaliyet bozulur ve hastalıklar ortaya çıkar.
SAĞLIKLI BAĞIRSAK FLORASI NE İŞE YARAR?
- Bağırsak geçişinin düzenlenmesine ve atıkların dışarı atılmasına yardımcı olur.
- Zararlı patojenlerin bağırsak içinde çoğalarak koloni yapmasını engeller.
- Bağışıklık sisteminin gelişmesini sağlar. Bağışıklığın yüzde 80’i bağırsak ta oluşur.
- Bağırsak mukozası metabolizmasının modülasyonunu sağlar. Bağırsak mukozasından 100‘e yakın hormon ve sindirim enzimleri salgılanır.
- B vitaminlerinin (B1, B2, B6, B12) ve K vitamininin sentezini sağlar.
Sağlıksız bir bağırsak florası, bağırsak ekosistemini bozar. Bağırsakta lokal inflamasyona, pankreasta, karaciğerde ve midede fonksiyon bozukluğuna sebep olarak sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasını bozar. Sonuçta hastalıklar ortaya çıkar. Kötü beslenme, immuniteyi baskılayan ilaçlar ve antibiyotikler bu durumu daha da ağırlaştırır.
Sağlıklı bir hayat için sağlıklı bir bağırsak ekosistemi gereklidir. Hiç bir hastalık yoktur ki (travma hariç) bağırsak ve bağırsak florası işin içinde olmasın. Kısaca Hipokrat’ın deyişi ile ”BAĞIRSAK HASTA İSE VÜCUTTA HASTADIR” İnsan hayatı boyunca yaşamak için kullandığı enerjiyi besinlerden alır. Besinlerle alınan gıdaların sindirimi ağızda başlar, midede, onikiparmak, ince ve kalın bağırsakta devam eder. Burada emilen bütün maddeler kan yolu ile karaciğere gönderilir. Karaciğere gelen bu unsurlar vücudun ihtiyaç duyduğu metabolik olaylarda kullanılır.
SİNDİRİMDE PH‘IN ÖNEMİ
Besinlerin en küçük parçalarına kadar sağlıklı bir şekilde ayrışması için sindirim sisteminin oluşturan organların pH’larının normal sınırlar içinde olması çok önemlidir. Ağız içinin pH’ı 7,8, midenin pH’ı 1.5 -3, oniki parmak bağırsağının pH’ı 8, ince bağırsağın pH’sı 5,6, kalın bağırsağın pH’ı ise 7 civarındadır. Sindirimin sağlıklı olması ve düzenli bir şekilde yapılabilmesi için pH değerlerinin korunması şarttır. Aksi halde flora pH’ı, pH florayı bozar, sonuçta birbirini tetikler ve hastalıkların alt yapılarını oluştururlar. Sindirim sistemi maksimum seviyede besinlerden yararlanmak ister. İnce bağırsaktaki herhangi bir nedenle bazı besinler en küçük birimlerine ayrılamaz ise sindirilemeyen besinler kalın bağırsak florasında bulunan bakteriler tarafından kullanılır ve sindirilir. Bu durumda da bazı bakteriler görev yapar.
BAĞIRSAK FLORASI NASIL OLUŞUYOR?
Anne karnındaki bebeğin bağırsağı sterildir. Normalde bebek doğarken ilk olarak annenin doğum kanalındaki bakterilerle karşılaşır ve kendi bağırsak florasının temelini atar. Daha sonra anne sütü ve çevredeki bakterilerle bağırsak florasının oluşumu tamamlanır.
BAĞIRSAK FLORASINI BOZAN SEBEPLER?
- Normal olmayan doğumlar (sezaryenle doğum),
- Anne sütünden yoksun beslenme,
- Bağırsak florasını öldüren ilaçları almak, (antibiyotikler, analjezikler, hormonal ilaçlar vs.),
- Ağır metallere maruz kalmak (diş hekimliği vs),
- Çok fazla miktarda abur cuburla beslenmek,
- Fazlaca strese maruz kalmak.
Sağlıkla kalın, daha detaylı bilgiye www.recepcelik.com.tr’den ulaşabilirsiniz.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.