Alanya’yı yaşatmak

SANAYİ

ve Teknoloji Bakanlığı tarafından oluşturulan Girişimci Bilgi Sistemi verilerine göre; Antalya-Burdur ve Isparta’nın yer aldığı Batı Akdeniz bölgesi, 2013 yılında 14,8 milyar liralık ticaret açığı ile karşı karşıya kalmıştır. Özellikle Antalya ve bağlı ilçelerinde bu açığın temel sebebi olarak, bölge ekonomisinin çarkı olan turizm sektörü gösterilmektedir. Yapılan araştırmalar, turizm sektöründe ihtiyaç duyulan tüketim mallarının çok fazla çeşitlilik göstermesi sebebi ile alımın fazla, katma değeri yüksek mal ve hizmet üretiminin ve ithalatın ise yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu demek oluyor ki; her bir turist için turizmcilerin katlanmak durumunda olduğu maliyetleri aşağı çekmekte zorlanıyoruz. Turistik amaçla bölgemize gelen her bir turistin kişi başına maliyeti, söz konusu bu turistin bölgeye getirisinden daha fazla ise; sektör ve bölge açısından mutlak değişimlerin zorunlu olduğu aşikâr. Değişime öncelikli olarak etkili bir pazar segmentasyonu oluşturarak, ardından ise pazarlama stratejilerini değiştirerek başlamanın yerinde olacağı kanaatindeyim.

İlk olarak pazar segmentasyonu oluşturmak, bir sektöre ilişkin; “Müşterilerim kimler? Nasıllar? Onları nasıl çoğaltabilirim? Onlarla bağlantı kurmak için hangi mesaj ve kanalları kullanmalıyım?” sorularına cevap aramakla başlar ve mevcut pazarı, müşterilerin çeşitli beklentilerine karşılık verecek biçimde bölümlemek sureti ile sektörde yüzde 90’lara varan başarılar elde edilmesini sağlar. Turizm üzerinden bir örnek ile açıklamak istersek; bir bölgeye ait doğal güzellikler ve çeşitli tarihi mekânları esas alan bir turizm anlayışı piyasadaki gruplanmış müşterilerin yalnızca bir kısmının beklentilerini karşılamaya yetecektir. Ancak bölge turizminin; organik tarım turizmi, kültür turizmi, spor turizmi gibi çeşitli alt kollara ayrılması ve her alanda yaz-kış faaliyetlerin devam ettirilebilmesi, farklı beklentilere sahip pek çok müşteri grubunu tatmin edecek ve bölgeye ilgiyi arttıracaktır. Türkiye’nin meyve ve sebze bahçesi konumundaki bölgemiz için tarıma elverişlilik, iklim koşullarının uygunluğu gibi özellikler göz önüne alındığında, turizm sektöründe segmentasyon yaratmak son derece getirili bir uygulamadır. Ayrıca tarımsal üretimin, turizm sektörünü destekleyici bir sektör olarak değerlendirilmesi hem zirai üreticiler hem de turizm maliyetlerinin, tarımsal ürünlerin iç ve dış pazarlara satışı ile karşılanması açısından oldukça faydalı olacaktır. Tabi ki bu noktada, yerel yönetimlerin tavrı oldukça önemlidir. Yerel yönetimlerin “girişimci’’ bir kimliğe bürünerek, bölgenin gelişime açık sektörlerini desteklemesi aynı zamanda alternatif ve destekleyici alt sektörlerin geliştirilmesi için çalışmalar yürütmesi; kuşkusuz bölge ekonomisine ivme kazandıracaktır.

İkinci olarak, pazarlama stratejileri hususunda ihtiyaç duyulan değişime değinmek istiyorum. Bu zamana dek, gerek turizm sektöründe, gerek tarımda, gerekse hizmetler sektöründe genel olarak; “ ürün ve içerik’’ odaklı bir pazarlama stratejisinin uygulanması söz konusu idi. Yani basit olarak; bir ürünün ya da hizmetin, geliştirilmiş özelliklerini olduğu gibi müşteriye aktarma üzerine kurulu bir pazarlama anlayışı hâkimdi. Ancak teknolojik gelişmelerin, dünya dinamizmini arttırması sonucu, klasikleşen bu pazarlama anlayışı yerini bambaşka bir anlayışa bırakmak durumunda kalmıştır. Artık pazarlamada yeni trend; ürün yada hizmetin üstün özelliklerinden ziyade bu özelliklerin kişilerin duygusal algıları üzerinde bıraktığı etkilerin pazarlanmasıdır. Yine bölgemizden güzel bir örnekle açıklamak istiyorum. Tatil amacı ile bölgemize gelecek turiste Alanya’nın en eski tarihi mekânlarından ve kültürel miraslarından biri olan Kızılkule’yi pazarlarsak, yalnızca bir defa gezip görmek muhtemelen kişilere kâfi gelecek ve bir daha aynı etkinlik için Alanya’ya gelme gereği duymayacaklardır. Ancak eğer kişilere, Kızılkule manzarası eşliğinde keyifli vakit geçirebilmeyi, çay ya da kahve içebilmeyi, kaliteli bir yemek yiyebilmeyi, kültürel bir etkinliğin parçası olabilmeyi pazarlarsak, onlarda yeniden bu mekânları gezip görme ve yaşadıkları güzellikleri tekrar yaşama isteği uyandırabilmek mümkün olacaktır.

Özetle; eskiden bir ürün, bir hizmet ya da bir şehir belirli bir alanda alternatifsiz olabiliyorken, günümüzde artık başarılar kadar başarısızlıklar ve durağanlıklar da çok daha çabuk fark edilebilir bir hale gelmiştir. Bu nedenle bölge ekonomisini yeni kuşak dinamizmine adapte edebilmek için faaliyet alanlarına, hizmet anlayışına ve hepsinden önemlisi tüm şehre; yeni bir siluet oluşturmak, yeni renkler katmak zorundayız. Çok sevdiğim ve doğruluğuna inandığım bir özdeyişle, “Gayemiz, Alanya’yı göstermek değil Alanya’yı yaşatmak olmalıdır…”

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Edacan Koçak - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Yeni Alanya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Alanya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Alanya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Alanya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Alanya Belediye Başkanlığı anketi - Alanya'nın nabzını tutuyoruz! Siz kime oy verirdiniz?
Tüm anketler

Çorum Haber